Adam'ın ailesi bir avukat tuttuklarında, Adam'la NYPD'nin arasına bir duvar ördüler. | Open Subtitles | عندما والدي آدم قاموا بتوكيل محامي وَضعوا حائطاً بينه ومديرية شرطة نيويورك |
-Ben bir duvar hatırlayamıyorum. -Ve bir oda da hatırlamıyorum. | Open Subtitles | ،وإذا أنا لم أتذكّـر حائطاً فلا أستطيع تذكر غرفـة |
Ve duvar yumruklamış gibi görünen bir eli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن يده مصابة وكأنه ضرب بها حائطاً صلباً |
Dolaplardan birinin arkasındaki duvarı açıp binanın havalandırma sistemine girmişler. | Open Subtitles | لقد فتحوا حائطاً فى أحد الخزانات ليتمكنوا من دخول نظام تهوية المبنى |
Fakat bir duvarı bıraktı, dairenin ortasında hem de. | Open Subtitles | لكنهُ تركَ حائطاً واحداً قائم نقطة ميته في وسط الشقة |
Ben duvara yumruk atacağım. | Open Subtitles | سأقوم بلكم حائطاً |
Ama o zaman da dallamanın tekine yaslanacağı, ve ne kadar dallama olduğunu yansıtacağı bir duvar sağlamış olurdun. | Open Subtitles | ستوفر حينها حائطاً لأحمق يتكأ عليه وعندها ستفكر في حماقته |
Antik Hollanda çağından kalan, eski bir duvar bulmuş olabileceklerini düşünüyorum. | Open Subtitles | يتقدون إنهم أكتشفوا حائطاً قديماً من الممكن أن يكون من المستعمرات الهولندية هنا |
Buraya bir duvar koyarsak bir tane de şuraya, o zaman Sasha'nın kendi odası olur. | Open Subtitles | ،إذا وضعنا حائطاً هنا وباب هنا، عندها سيحظى ساشا .بغرفة خاصة به |
Yüzüne mutlu bir ifade koyarsın, etrafına bir duvar örersin. | Open Subtitles | تُظهر للناس أنك سعيد وتبنى حائطاً زائفاً من التظاهر |
-Ben burada size iki oda kiraladım ve biri yok kesinlikle burada bir duvar olduğunu ve bir oda da olduğundan kesinlikle eminim. | Open Subtitles | إستأجرتكم غرفتين بالأعلى ! هـنـا، وأختفت واحـــدة أتذكّر تمامـاً حائطاً لأنّنـي أتذكّر بوضـوح غـرفــة |
Bir duvar halini alana kadar güzel bir özellik. | Open Subtitles | أنه شيء يدعو للاعجاب حتى يصبح حائطاً |
İşte o zaman gördüm. Sanki diğer tarafı görülebilen bir duvar gibiydi. | Open Subtitles | حينها رأيت ذلك، كأنّ حائطاً شفافاً ظهر. |
Dünyanın geri kalanı duvar görürken bizler bir pencere görürüz. | Open Subtitles | حين يرى العالم حائطاً نحن نرى نافذةً |
Savasta Gestapo buraya, kimse kaçmasin diye bir duvar örmüs. | Open Subtitles | (الجستابو) وضع حائطاً هنا، حتى لا يستطيع أحد أن يهرب منه. |
Eger bir duvar inşaa etmezsek. | Open Subtitles | إن لم نبن حائطاً. |
Bir duvarı yıktım. | Open Subtitles | لقد هدمت حائطاً. |
Yeni bir şirket Portland'da yerler alıyor ama sitesine girmek istediğimde güvenlik duvarı ile karşılaştım. | Open Subtitles | ...حسناً، هناك شركة جديدة ..."تشتري الكثير من العقارات بـ"بورتلاند لكنني فعّلت حائطاً نارياً عندما حاولت الولوج على موقعها |
Bir duvara yumruk atarak bileğini burkmuş. | Open Subtitles | -لقد لُوي معصمه وهو يضرب حائطاً |
duvara toslarsan yıkar geçersin. | Open Subtitles | -تهدم حائطاً ... -تعبر خلاله . |