duvarıma izinsiz tırmanırken seni sokan zehirli böğürtlenden. | Open Subtitles | النبات، الذي خدشك أثناء تسلّقك الغير شرعي على حائطي |
Bütün bunlar sona erdiğinde kafasını duvarıma asmak isterim. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا الامر ارغب بوضع رأسه على حائطي |
12 yaşındayken, duvarımda, bu bebeğin posteri vardı. | Open Subtitles | عندما كنت في الثانية عشرة، كنت أضع صورة كبيرة لهذه السيارة على حائطي |
Ben insan avlarım ve kafan duvarımda yer alacak. | Open Subtitles | انا اصطاد الناس . و رأسك سألصقه في حائطي |
Onu son çaldığımda duvarımı çatlattı. | Open Subtitles | آخر مرة لعب بها ، أحدثت شقاً في حائطي. |
Sadece Duvarımdaki sızıntıyı tamir etmek istiyorum. Hepsi bu. | Open Subtitles | أنا فقط أريد إصلاح التسرب في حائطي,هذا كل مافي الأمر |
Tüm bu süre boyunca kendi duvarım üstünde uçan bir sinek gibiydim. | Open Subtitles | . وكأنني كنت ذُبابة علي حائطي طوال هذا الوقت . ما الذي حدث ؟ |
Bunu duvarıma asamam. Müşterileri korkutup, kaçırırdı. | Open Subtitles | لا يمكنني تعليقها على حائطي ستخيف الزبائن حتى الموت |
Başka bir yerde oynasanız... ya da kaçırdığınız topları, benim duvarıma çarpmasanız harika olurdu. | Open Subtitles | فلو كان يمكنكم يا رفاق أن تسددوا على مكان غير حائطي |
duvarıma astığım kayıp kızın o resmini. | Open Subtitles | هذه الصورة للفتاة المفقودة المُعلقة على حائطي |
Tabii, bunların hiçbirini duvarıma asamam. | Open Subtitles | بالطبع , لم يسبق أن علَّقُت أيًّا مِن هذه على حائطي. |
-Hayır! Güvende değiliz... ta ki kafası duvarıma asılana dek. | Open Subtitles | نحن لسنا في أمان حتى أضع رأسه على حائطي |
Aslında bir posterin de duvarımda asılı. | Open Subtitles | و فكرت بأن أضع ملصقاً لك على حائطي |
Aslında bir posterin de duvarımda asılı. | Open Subtitles | و فكرت بأن أضع ملصقاً لك على حائطي |
Bunlar olmadan... bu, platin plakların duvarımda yeri de olmazdı. | Open Subtitles | ...بدونهما هذه الأقراص البلاتينية لم تكن على حائطي |
duvarımı kırdınız. Burası uzun zamandır benim evim. | Open Subtitles | أنت حطمت حائطي هذا منزلي منذ وقت طويل |
- duvarımı kırdınız şerefsizler! | Open Subtitles | لقد حطمت حائطي أيها الوغد |
Kendi duvarımı kendim silebilirim. | Open Subtitles | أستطيع تنظيف حائطي لوحدي. |
Duvarımdaki yüzlerin sayısına bakacak olursak Şangay'a savaş gelmiş bile. | Open Subtitles | يمكنك القول بقدوم الحرب إلى "شنغهاي" بعدد الوجوه على حائطي. |
- Polis mi çağırdın yoksa? - Duvarımdaki çatlak için mi geldin? | Open Subtitles | هل إتصلتِ برجل شرطة - هل أتيت لإصلاح الشق في حائطي - |
Burası acil durumlar için para fonu duvarım dostum demiştin. | Open Subtitles | ...أجل، ياصاح، هذه" "حائطي المتهدم في حالة المال المستعجل" |
Bu benim duvarlarıma resimler yapan adam değil. | Open Subtitles | هذا ليس نفس الشخص الذي رسم الصورة المعلّقة على حائطي |