Karşı görüştekilerin gereğini hatırlamalıyız. Çünkü bize ihtiyacı olan, hala bu araçları bekleyen insanlar var. | TED | يجب أن نتذكر أننا في حاجة إلى الأشخاص المختلفين معنا، لأنه يوجد أشخاص في حاجة إلينا جميعا مازالوا ينتظرون هذه الوسائل. |
Görüyormusunuz, onun bize ihtiyacı var, bizim de ona. İşler böyle yürür. | Open Subtitles | تري , هو في حاجة إلينا ونحن في حاجة إليه الأمور تسير علي هذا المنوال |
Şu anda bize ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذه الجائزة ستعنى الكثير لهم هو الآن في حاجة إلينا |
Botanik kütüphaneniz o kadar büyüdü ki artık bize ihtiyaç dumaz oldunuz. | Open Subtitles | مجموعتك من الكتب النباتية أصبحت واسعة بحيث لم تعد في حاجة إلينا. |
İşlerin sarpa sarması için bize ihtiyaç yoktu ki. | Open Subtitles | حسنا ، إنهم ليسوا في حاجة إلينا لنجعلهم يبدو سيئين |
İnsanların bize ihtiyaçları olduğu ve bizim de bundan mutlu olabildiğimiz gerçeği gibi. | Open Subtitles | .. مثل حقيقة أن الناس في حاجة إلينا لذا يمكننا أن نكون سعداء بهذا |
bize ihtiyacı olanlardan acil durum telefonları alıyoruz. | Open Subtitles | حيث يقوم كلانا بتلقي المكالمات الطارئة ومساعدة من هم في حاجة إلينا |
O kadının bize ihtiyacı var. | Open Subtitles | تلك المرأة في حاجة إلينا |
- Bilmem, belki bize ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | لا أعلم ربما... ربما أنه في حاجة إلينا. |
Annemin bize ihtiyacı olabilir. | Open Subtitles | أمي ربما تكون في حاجة إلينا |
İnsanların bize ihtiyacı var. | Open Subtitles | الناس في حاجة إلينا |
Dünyanın bize ihtiyacı var! | Open Subtitles | العالم في حاجة إلينا! |
Yapmak için geldiğimiz şeyi yaptık bize ihtiyaç duyulmayan bir gelecek yarattık. | Open Subtitles | ربما أنجزنا كل ما جئنا من أجله. صنعنا مستقبلاً لم يعد فيه حاجة إلينا. |
Bazıları çalıştı. bize ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | بعضهم كان يعمل لصالحهم لكنهم كانوا في حاجة إلينا |