Öldü, geberdi, Trafik kazası, öldürüldü, kayıp, Araba kazası, rahmetli oldu. | Open Subtitles | مفقود، توفّى، توفّى بحادث سيّارة مقتول، توفّى إبان وصوله، حادث سيّارة. |
Bilmiyorum. Araba kazası sanıyordum. Kafam karıştı. | Open Subtitles | لا أعلم , اعتقدت بأنّه حادث سيّارة أنا محتارة للغاية |
Bir saat önce Araba kazası kurbanı bir adam getirildi. | Open Subtitles | قبل حوالي ساعة، أحضروا رجلاً عندكم بعد حادث سيّارة |
Dediğin gibi bilim adamıymış ama 5 yıl önce araba kazasında ölmüş. | Open Subtitles | كنتِ محقّة، كان عالِماً. لكنّه مات منذ 5 سنوات في حادث سيّارة. |
İkizlerin ailesi on yıl önce araba kazasında ölmemiş miydi? | Open Subtitles | ألمْ يقتل والدي التوأمان في حادث سيّارة قبل عشرة سنوات؟ |
Ölü bir baba, kayıp bir üvey baba zedelenmiş bir ağabey ve o Araba kazası için az kalsın hapis yatmak. | Open Subtitles | أب ميّت، وزوج أم مفقود، وأخ مُدمّر وكدت أُسجن بسبب حادث سيّارة |
Ölü bir baba, kayıp bir üvey baba zedelenmiş bir ağabey ve o Araba kazası için az kalsın hapis yatmak. | Open Subtitles | أب ميّت، وزوج أم مفقود، وأخ مُدمّر، وكدت أُسجن بسبب حادث سيّارة. |
Ne olursa olsun fark etmez ister Araba kazası ya da kalp krizi aileden biri tarafından zehirlenme ya da evin içindeki dolu bir silah küçük bir et parçasından boğulma sonuçta iyi görünmenizi sağlardı. | Open Subtitles | ،يبدو أنّ ما يقع لنا ليس بالأمر الجلل عمَّ إن كان حادث سيّارة أو نوبة قلبية أو حالات تسمّم منزلية أو قتلى لإشتباكات بأعيرة نارية |
Zehir etkisini, Price yoldayken gösterir sandım. Olağan bir Araba kazası olacaktı. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ مفعوله سيبدأ عندما يكون (برايس) على الطريق، حادث سيّارة ملائم |
Bir Araba kazası ihbar edildi. | Open Subtitles | . لقد بلغ أحدهم عن حادث سيّارة |
Bir arkadaşım Araba kazası geçirdi. | Open Subtitles | صديق لي كان في حادث سيّارة |
Hep kaza sonucu ölüyordu, mesela Araba kazası geçirmesi, Longview AVM'de yürüyen merdivenden düşmesi gibi. | Open Subtitles | كأنّها ماتت على حين غرّة في حادث سيّارة أو تقع من على الدرج المتحرّك (بمركز التسوّق في (لونغ فيو |
Araba kazası,eşini kaybetmiş | Open Subtitles | حادث سيّارة, و زوجها توفي |
Etkisini Price yoldayken gösterir sandım. Olağan bir Araba kazası. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ مفعوله سيبدأ عندما يكون (برايس) على الطريق، حادث سيّارة ملائم |
Bir hastam var. İki bacağını birden bir araba kazasında kaybetmiş. Korkunç bir şey. | Open Subtitles | لديّ مريضة فقَدتْ كلتا ساقيها في حادث سيّارة وحشيّ جدّاً |
14 yıl önce araba kazasında ölen kadınların. | Open Subtitles | لكلّ النساء اللائي تُوفين قبل 14 سنة في حادث سيّارة. |
Erkek kardeşi araba kazasında ölmüş. Hayatının bir anlamı olması gerektiğine karar vermiş. | Open Subtitles | مات شقيقها في حادث سيّارة فقرّرت أن تجعل حياتها ذات معنى |
Aileleri onlar daha gençken araba kazasında ölmüş. | Open Subtitles | توفي والديهما في حادث سيّارة عندما كانا مُراهقين. |
Beş yıl kadar önce bir Trafik kazası geçirdiler. | Open Subtitles | ماتا في حادث سيّارة قبل خمسة سنوات تقريباً |
Ailesi bir Trafik kazası geçirmiş. | Open Subtitles | ماتت عائلته في حادث سيّارة. |