Başkan Bush harekatın, hızlı ve kararlı olması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | طالب الرئيس بوش بأن يكون الصراع حاسما وسريعا |
Siz kararlı bir yanıt verene kadar, düşmanlarınız bunu bir beceriksizlik, bir kişisel zayıflık olarak görecek. | Open Subtitles | إلا إذا كان ردك حاسما أعدائك سوف يستغلون ذلك ويفهمونه كفشل في القيادة و كعلامة على ضعف الشخصية |
aktif, kararlı, bağımsız, belli ki. | Open Subtitles | نشيطا و حاسما و مستقلا , و على ما يبدو |
Yanıtı tez ve kararlı olacak. | Open Subtitles | و سيكون الرد سريعا و حاسما |
Karşılık verdiğimizde, ki vereceğiz, kararlı ve öldürücü güçte olacak bu. | Open Subtitles | سيكون ردًا حاسما وبقوة مميتة |