"حاسوبك" - Traduction Arabe en Turc

    • bilgisayarını
        
    • bilgisayarın
        
    • bilgisayarına
        
    • Bilgisayarında
        
    • bilgisayar
        
    • bilgisayarından
        
    • bilgisayarınızı
        
    • Bilgisayarınız
        
    • bilgisayarının
        
    • bilgisayarı
        
    • Bilgisayarınızda
        
    • Bilgisayarınızın
        
    • dizüstünü
        
    • bilgisayarda
        
    • Bilgisayarındaki
        
    Baba, ben bilgisayarını ayarlarım. Sen ve Bart dışarı çıkıp niye oynamıyorsunuz? Open Subtitles سأقوم بتنصيب حاسوبك يا أبي لمَ لا تذهبان للعب بالفناء الخلفي؟
    - bilgisayarını kullanabilir miyim? Open Subtitles هل أنا بحاجة إلى التوضيح أكثر من ذلك؟ هل بالإمكان أن أستعمل حاسوبك ل ثانية؟
    bilgisayarın. Ne oldu bilmiyorum. Her şey gitti. Open Subtitles حاسوبك.أنا لا أعرف ماذا حصل كل شيء اختفى
    Hacker bilgisayarına sızıyor ve seni gözetlemek için webcam'ini kullanıyor. Open Subtitles المُهكّر يُصيب حاسوبك بها، ويُمكنهم إستعمال كاميرا الويب للتّجسس عليك
    Bilgisayarında saklı porno koleksiyonu gibi. Open Subtitles هل لا يوجد أشياء مخلة مخفية على حاسوبك ؟
    Ben sadece bilgisayar kılfını bırakmak için uğramıştım. Ben buradayken geldiler. Open Subtitles أتيت فقط كي أوصل حقيبة حاسوبك وصلت هذه أثناء وجودي هنا
    - Tek yapman gereken bilgisayarından bankanın sunucusuna giriş yapmak, tamam mı? Open Subtitles ليس عليك سوى أن تسجل دخولك على الحاسوب الخادم لمصرفك من حاسوبك.
    Ve bu da basitçe, eğer bu resim dosyasını bir Windows bilgisayarda görüntülemeye çalışırsanız bilgisayarınızı ele geçirip kodu çalıştırdığı anlamına geliyor. TED وذلك يعني اساسا اذا اردت رؤية هذه الصورة في حاسوب ويندوز الخاص بك في الواقع هي تسيطر على حاسوبك وتشغل شفرات
    Lex eski bilgisayarını Luthor Ş'de bulduğunu söyledi. Open Subtitles ليكس أخبرني بأنهم وجدوا حاسوبك القديم في شركة لوثر كورب
    Bak, umarım bilgisayarını kullanmama bozulmazsın. Open Subtitles إسمع، أتمنى أن لا تمانع أن أستعمل حاسوبك
    bilgisayarını yedekledin mi? Open Subtitles حاسوبك ألديك قرص دعم؟ أهناك قرص صلب خارجي؟
    Benim senin bilgisayarını tamir ettiğimi, senin de verilen hizmetten ziyadesiyle memnun kaldığını gösteren bir belge. Open Subtitles تقول فقط أنني كنت أصلح حاسوبك و أنكِ راضية بالخدمة التي قدمتها لكِ
    Burada beni yalnız bırakıyorsun. bilgisayarını kullanabileceğimi söyledin. Open Subtitles تركتينى هنا بمفردى وقلت أنه يمكننى إستخدام حاسوبك
    Havalandırmadan geçtim ve bilgisayarın başında hiçbir şey yapmadan bekledim. Open Subtitles لقد زحفت عبر فتحة التهوية و وقفت أمام حاسوبك
    Ama senin bilgisayarın yoktu, davanda yardımı olur. Open Subtitles حاسوبك ليس في القائمه ,هذا يفترض ان يساعدك في مشكلتك
    bilgisayarına danışmalısın. Open Subtitles أعتقد بأنك يجب أن تدير هذا خلال حاسوبك الصغير
    Chloe'ye dizüstü bilgisayarına göndermesini söylerim. Open Subtitles سأجعل كلوي تُرسله إلى حاسوبك هل من شئ أخر ؟
    Bilgisayarında açık bir sayfa gördüm. Open Subtitles بينما كنت أتفقد بريدي الإلكتروني وجدت موقعاً مفتوحاً على حاسوبك
    Bu bilgisayar sıradan Bilgisayarınız gibi değil, bütün bir binayı kaplayan bir ana sistem bilgisayarıydı. TED حسنًا، إذاً إنّه لم يكن حاسوبك العادي، كان هذا حاسوبًا ضخمًا ملئ مبنىً كاملًا
    bilgisayarından almaları gereken birşey var. Ama henüz almadılar. Open Subtitles يريدون شيئاً من حاسوبك وهم لا يملكون هذا الشئ
    Ve bu da bilgisayarınızı ele geçirecek bir arka kapı. TED وذلك هو الباب الخلفي الذي سوف يسيطر على حاسوبك
    Tamamdır, bayan. Bilgisayarınız açık mı diye kontrol ettiniz mi? Open Subtitles اوكي دوكي , هل تحققتي سيدتي ان حاسوبك مضاء ؟
    Önce, bilgisayarının ve e-posta sunucusunun arasındaki bağlantıyı şifrele. TED أولا يجب تشفير الاتصال بين حاسوبك وخادم البريد الالكتروني.
    Brad, bilgisayarı kapatıp aşağı gelir misin lütfen? Open Subtitles براد أترك حاسوبك و تعال ألى ألأسفل , رجاءاً
    İnsanları caddelerde, TV'de veya şimdi olduğu gibi evde Bilgisayarınızda görmediğinizde dünyanın ne kadar sıkıcı olacağını düşünün. TED تخيل كم سيصبح عالمنا مملاَ، من دون رؤية أي أحد في الشارع، ولا في التلفاز، ولا في المنزل على حاسوبك كحالتك الآن.
    Ofisinizdeki Bilgisayarınızın tarayıcı geçmişini kontrol ettik. Open Subtitles لقد ألقينا نظرة على تصفحاتك السابقة من حاسوبك الشخصي بالمكتب
    Pekala kap dizüstünü. Bu işi arabayla yapacağız. Open Subtitles حسنا ، أحضر حاسوبك سنقوم بهذا على متن السيارة
    Bilgisayarındaki oyunu kontrol etmelerini isteyeceğim. Open Subtitles سَأَطْلبُ مِنْهم التَدقيق على هذه اللعبةِ التى فى حاسوبك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus