"حافظة" - Traduction Arabe en Turc

    • koruyucu
        
    • kılıfı
        
    • saklama
        
    • cüzdan
        
    • kap
        
    • cüzdanı
        
    • çanta
        
    • çantası
        
    • Cüzdanımı
        
    • cüzdanını
        
    • cüzdanındaki
        
    Mavi ispirto ile kaplanmış. Kemik koruyucu madde. Open Subtitles كانت مغطاة في الكحول التشويه والتحريف، حافظة العظام.
    Aşırı miktarda koruyucu. Ve hemen hemen yapay olan her şeyi içeriyor. Dostum, ona dokunamıyorum. Open Subtitles مواد حافظة مرتفعة جدّاً، وكلّ شيء آخر إصطناعي تقريباً، لن ألمس هذا.
    Ve işler sarpa sardığında polisi arayabilmeniz için, içi jeton dolu bir jeton kılıfı. Open Subtitles وإذا أصبحت الأشياء شرّيرة جدا. حافظة عملة معدنية مليئة بالأرباع لذا تستطيع الإتّصال بالشرطة.
    saklama kapları olmadan bu yiyecekler bir gün bile dayanmaz. Open Subtitles بدون مواد حافظة هذه الأطعمة لن تصمد ليوم واحد
    Eğer hediye olarak öyle bir cüzdan alsam dünyadaki en mutlu insanlardan biri olurdum. Open Subtitles إذا تمكنت من اقتناء حافظة كهذه ، لكنت أسعد رجل فى العالم
    Ayrıca özel bir kap içinde eve yemek götürme hakkınız da vardır. Open Subtitles ويمكننا أيضاً أخذ عاءنا معنا في حافظة خاصة
    Dün gece kâğıt oynarken Moe Pressman'ın cüzdanı çalınmış. Open Subtitles ان حافظة نقود مو بريسمان سرقت عندما كانت يلعب الليله الماضيه
    Ben bir çanta olmak istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد أن أصبح حافظة نقود
    Tamam, bu bez çantası ve bu "Bay Winky" si. Open Subtitles حسنا ،ها هي حقيبة حافظة الأطفال و ها هو السيد وينكي
    Protein ve hücre zarı birbirine karışarak doğal koruyucu olarak görev yapıyor. Open Subtitles وبذلك فالبروتينات والأغشية الخلوية تمتزج مع بعضها وتعمل كمادة حافظة طبيعية
    Benzetonyum kloridin koruyucu olarak kullanıldığı tek şey şarbon aşısıdır. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يستعمل فيه ... كلوريد البينزيثونيوم كمادة حافظة هو اللقاح ضد الجمرة الخبيثة
    Kovboyların kılıfı olur. Open Subtitles تعرف راعي البقر ينبغي عليه ان يكون لديه حافظة
    Aslında, omuz kılıfı alsan iyi olur. Open Subtitles في الحقيقة، لمَ لا تحصل على حافظة كتف.
    kılıfı da. Open Subtitles حافظة المسدس أيضاً
    Eger geri çekilmezsem yiyecek saklama kabini bana karsi kullanacaklar. Open Subtitles المُسرّب سيُسلّم حافظة الطعام إلى السُلطات إذا لمْ أتراجع.
    Demek istedigim, kasayi açtiginda içinde bir yiyecek saklama kabi oldugunu görmüstü. Open Subtitles مقصدي هُو أنّه فتح الخزنة، ورأى عُلبة حافظة طعامٍ.
    Anahtarlar, cüzdan, cep telefonu. Arabası, otoparktaki yerinde. Open Subtitles مفاتيح، حافظة نقود، هاتف سيارتها موجودة في مكانها الاصلي بالاسفل
    Gasp işine benziyor. Üstünden cüzdan çıkmadı. Open Subtitles يبدو لي دافع الجريمة هو السرقة، لأن حافظة نقوده مفقودة.
    Birazda kek olacak, turuncu kap içinde. Open Subtitles ومعها بعض الكيك بنكهة الفواكه حبيبي، أنها فيّ حافظة البرتقال.
    cüzdanı yok, hiçbir şeyi yoktu. Bu adamın kimliği meçhul. Open Subtitles بلا حافظة وليس بحوزته شيء فهذا الرجل مجهول الهويّة
    Cüzdanımı çaldı! Open Subtitles لقد سرق أحدهم حافظة نقودي سرق حافظة نقودي
    Bir daha ki buluşmamız da, patronuna söyle cüzdanını doldurup gelsin. Open Subtitles ثم حينما نتقابل ثانية أخبر رئيسك أن يُحضر حافظة نقوده سأتقاضى الأجر كاملاً
    Para uzmanlarımız Mitchell'in cüzdanındaki ve evindeki bütün banknotların izini sürdü. Open Subtitles لقد قام محاسبونا بمراجعة كل فاتورة في حافظة (ميتشيل) ومنزله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus