"حافلة مليئة" - Traduction Arabe en Turc

    • otobüs dolusu
        
    Bir otobüs dolusu tatlı vardı. Onlar dağın eteğine doğru yuvarlandılar... Open Subtitles كان هناك حافلة مليئة بالعجائز فوق الجبل عالقين ولا يعرفون كيف ينزلون
    Walker bir otobüs dolusu çocuğa bakıyordu. Open Subtitles واكر يتطلع ليحصل على حافلة مليئة بالاطفال
    Bir otobüs sürdüğünü düşün. Ve trafik polisleri sizi durdurmak istedi. Bir otobüs dolusu insanız ve onlar arasında tesettürü görüyorlar. Open Subtitles عندما كنت فى حافلة مليئة بالناس وأرادت الشرطة إيقافها لمجرد رؤية الحجاب
    Bir otobüs dolusu çocuğu rehin almıştı. Başka şansımız yoktu. Open Subtitles اخذ حافلة مليئة بالاطفال كرهائن لم يعطنا اى خيار
    Hmm, bir düşüneyim... Ailemi bir savaş bölgesine götürmek... Hem de bir otobüs dolusu dindar ezikle... Open Subtitles دعني أفكر ، آخذ عائلتي لبؤرة حرب .. على متن حافلة مليئة بالمتدينين
    Bir otobüs dolusu çocuk eğitim gezisi için hazırdı. Open Subtitles حافلة مليئة بالأطفال كانت متّجهة لرحلة ميدانيّة
    Ama bir otobüs dolusu çocukla nasıl ortadan kaybolursun? Open Subtitles لكن كيف تجعل حافلة مليئة بالأطفال تختفي؟
    Bu adamın hayaleti bir otobüs dolusu ölmüş okul çocuğu arıyor. Open Subtitles إنّ هذا الشاب لديّه شبح يبحث عن حافلة مليئة بطلاب مدرسةٍ موتّى.
    Bu adamın hayaleti bir otobüs dolusu ölmüş okul çocuğu arıyor. Open Subtitles إنّ هذا الشاب لديّه شبح يبحث عن حافلة مليئة بطلاب مدرسةٍ موتّى.
    Umarım bölmüyorumdur ama bir otobüs dolusu rehinenin hayatını resmi olmayan bir yol kapatma ile tehlikeye atan kimdi? Open Subtitles آمل أني لا أقاطع أي شيء، لكنمنمنكمقرر .. تعريض حافلة مليئة بالرهائن المدنيين للخطر. مع حاجز غير مصرّح بهِ ؟
    Umarım bölmüyorumdur ama bir otobüs dolusu rehinenin hayatını resmi olmayan bir yol kapatma ile tehlikeye atan kimdi? Open Subtitles آمل أني لا أقاطع أي شيء، لكنمنمنكمقرر .. تعريض حافلة مليئة بالرهائن المدنيين للخطر. مع حاجز غير مصرّح بهِ ؟
    İnanılmaz İnsan-Örümcek Bir otobüs dolusu Çocuğun Hayatını Kurtardı Open Subtitles رجل عنكبوتي مذهل ينقذ حافلة مليئة بالأطفال نعم،نعم..
    Tru, bir otobüs dolusu insanı kurtardık. Buradaki işimiz bitti. Open Subtitles (ترو ) لقد أنقذنا حافلة مليئة بالناس لقد إنتهى عملنا
    Derken bir otobüs dolusu 4üncü sınıf öğrencisi kız geldi. Open Subtitles "و توقفت حافلة مليئة بفتيات منظمة "4 - ه
    Fuardaydık ve bir otobüs dolusu kız öğrenci ortalığa yayıldı çığlıklar atıp koşarak Carl ve Roy'un peşine düştüler. Open Subtitles ...كنا في المهرجان و "و توقفت حافلة مليئة بفتيات منظمة "4 - ه
    Ama yine de buraya gelip aile yemeğimi mahvetmeyi ve Frakfortlu bir alay köylüden bir otobüs dolusu mal çalınmasında parmağım olup olmadığını sormayı uygun görüyorsun. Open Subtitles وتجده حتى الآن مقبولاَ المجيء هنا واقتحام عشاء عائلي تسألني فيه عما إذا كان لي يد في سطو حافلة مليئة بالبضاعة مثل ثلة نقاري خشب من " فرانكفورت "
    Bir otobüs dolusu ölü çocuk geldi diye Margaritalı Pazartesi bitmez yani. Open Subtitles فقط أنه بسبب حافلة مليئة بأطفال ميتين تتدحرج لا يعني أنه ليس يوم الاثنين الخاص بـــ(مارغريتا) 00: 14:

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus