"حالة حرجة" - Traduction Arabe en Turc

    • durumu kritik
        
    • durumları kritik
        
    • durumu ağır
        
    • durumu ciddi
        
    • kritik durumda
        
    • hasta
        
    • kritik bir
        
    • hayati tehlikesi
        
    Hayati durumu kritik, ancak stabil ve hastanede kontrol altında tutuluyor. Open Subtitles وكان فى حالة حرجة ولكنه الأن بحالة مستقرة بإحدى مستشفيات المنطقة
    Annemin durumu kritik, bu yüzden ona yetişmenin telaşındayım. Open Subtitles أمي في حالة حرجة . لذا كنت على عجل من أمري
    durumu kritik olan bir yaralının ise nakledileceği bildirildi. Open Subtitles ضحية واحدة في حالة حرجة ويقال أنه خطأ في التسجيل
    Onları durdurmaya çalışan birkaç kahraman olay yerinde baygın hâlde bulundular ve durumları kritik. Open Subtitles بعض الأبطال الذين حاولوا إيقافهم قد وجدوا فاقدين للوعي في مكان الحادثة ولا يزالون في حالة حرجة
    Boynundan yaralanan şu mahkum, durumu ağır. Open Subtitles ذلك النزيل الذي تم طعنه في رقبته في حالة حرجة
    Tamam, bu... bu adamın durumu ciddi ve çok kan kaybetmiş. Open Subtitles حسناً، هذا الرجل في حالة حرجة و يفقد الكثير من دمائه
    15 yaşında bir çocuk kritik durumda. Open Subtitles ولدا في الخامسة عشر من العمر في حالة حرجة.
    İki hasta varmış. Birinin durumu kritik. Open Subtitles لقد تم إستعدعائه لمريضتين أحدهما فى حالة حرجة
    Metropolitan Hastanesi'ndeki kurbanın durumu kritik. Open Subtitles الضحية الآن في حالة حرجة في مستشفى ميتروبوليتان
    durumu kritik. Ama hayatta. Open Subtitles انه في حالة حرجة ، و لكنه على قيد الحياة
    durumu kritik olan kimseye şanslı demem ben. Open Subtitles لم أكن لأطلق على أيّ شخص في حالة حرجة محظوظاً.
    ...hastanede ve durumu kritik. Open Subtitles في المستشفى العمومي, في حالة حرجة كما يقال.
    Orada görünüp: "durumu kritik olan kıza yumruk atan adamı tanıyor musunuz?" Open Subtitles حيث اقوم بالحضور واقول , هل تعرفون الرجل الذي لكم الفتاه والموجودة الآن في حالة حرجة
    Gerçek olan şu ki 3 insan öldü biri ise hastanede ve durumu kritik. Open Subtitles والحقيقة هناك ثلاث أشخاص قد ماتوا وهناك شخص في المستشفى في حالة حرجة
    5 ölü, 24 yaralı, 8 kişinin de durumu kritik. Open Subtitles ثمّة 5 قتلى و24 جريحًا، و8 في حالة حرجة.
    Dün gece geç saatlerde maskeli bir bireyin saldırısına uğrayan Baş komiser Nathaniel Barnes Gotham Hastanesi'nde ve durumu kritik. Open Subtitles العنان . النقيب بارنز لا يزال في حالة حرجة في مستشفى قوثام العام
    Başkan'ın şu an için durumu kritik. Open Subtitles تشير التقارير أن الرئيس حاليًا في حالة حرجة
    Eşi ve iki çocuğu Maple Valley Hastanesi'nde ve durumları kritik. Open Subtitles زوجته وطفليه في حالة حرجة في مستشفى "وادي القيقب"
    Saldırı sonrası durum 12 ölü, 23 yaralı ve durumu ağır bir çok kişi var. Open Subtitles المأساة قد تسبب في وفاة 12 شخصاً ، وإصابة 23 الكثير من الحالات لا تزال في حالة حرجة
    12 üs elemanımızın sağlık durumu ciddi ve muhtemelen 24 saat içinde onları da kaybedeceğiz. Open Subtitles 12موظفاً آخر داخل القاعدة ..في حالة حرجة ولن يبقوا أحياء لأكثر من 24 ساعة أهذا كل شيء؟
    Ama son kontrol ettiğimizde hala kritik durumda idi. Open Subtitles أجل ، لكن آخر مرة تفقدنا فيها حالته كان مازال في حالة حرجة
    Helikopterle 4 hasta geliyor, ikisi kritik. Open Subtitles لدينا أربعة أشخاص قادمون على مروحية، إثنان في حالة حرجة
    Yüksek hızla giderken kör bir kazaya maruz kalmıştı. (Kör kaza: bir aracın diğer araca yan tarafından çarpması) Çok, çok kritik bir durumdaydı. TED صدمت بجانب السيارة بسرعة عالية حالة حرجة جدا
    Kızının durumu iyi fakat babasının hayati tehlikesi devam ediyor. Open Subtitles البنت حالتها مستقرة لكن لايزال الأب في حالة حرجة -أنت!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus