Ya da üstünkörü, bir kerelik bir yaklaşıma başvurarak kriz biter bitmez normal hâllerine dönmeyi umut edecekler. | TED | أو سيتخذون مقاربة واحدة سطحية آملين بالعودة إلى أعمالهم كالعادة حالما تنتهي الأزمة. |
Söz, bu dava biter bitmez, herkesi gerçek bir tatile çıkaracağım, tamam mı? | Open Subtitles | .. ولكنني أعدكِ، حالما تنتهي هذه القضية سوف آخذ الجميع في عطلة حقيقية، حسناً |
Bu herif bir yerlere yoğun bakım ünitesi kurmuş. İşin biter bitmez ilk bana haber ver, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع، اتصل بي حالما تنتهي من التشريح المبدئي |
Şu an eve dönüyoruz değil mi? Bu iş bittiğinde bir diğerine geçeceğim. | Open Subtitles | حالما تنتهي هذه الوظيفة، سأبدأ أخرى، وكلّ هذا سيكون في طيّ ذكرى جنونيّة. |
İşin bitince sal gitsin onları. Onlara sormak istediğim başka bir şey yok. | Open Subtitles | حالما تنتهي أطلق سراحهما، ليس لديّ شيء آخر لأسئلهما عنه. |
Son fiyaskomuz bittikten sonra seni yemeğe çıkaracağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | أعدك أنه حالما تنتهي هذه المهزلة سآخذك في نزهة |
Yemeğini bitirince çıkmaya hazır olacak mısın? | Open Subtitles | هل ستكون مُستعدًا للمغادرة حالما تنتهي هنا؟ أجل |
Çok alışma, bu iş biter bitmez şu topukluları çıkarıp atacağım. | Open Subtitles | لاتعتد عليه لأنهُ حالما تنتهي هذه الأشياء سأترك هذه الأمور |
Onunla işin biter bitmez onu annesine geri götüreceğim. | Open Subtitles | سوف أرجعها إلى والدتها حالما تنتهي من هذا |
İşlem biter bitmez seni bilgilendirmemi yeğenin istedi. | Open Subtitles | أبنة أخيك أرادت مني أخطارك حالما تنتهي العمليه |
Yom Kippur biter bitmez onu aşağı şehirdeki bir meyhaneye götürecektim. | Open Subtitles | أنا يجب أن تأخذه إلى نزل في المدينة المنخفضة حالما تنتهي يوم الغفران. |
Arkada otururuz ve oyun biter bitmez gizlice çıkarız. | Open Subtitles | سنجلس في الخلف و نتسلل حالما تنتهي |
Walker, burada işin biter bitmez hemen saunaya gitmeni istiyorum. Sinüslerin kapanmasın. | Open Subtitles | (واكر) , أدخل غرفة البخار حالما تنتهي هنا أبقي تلك الأنف نظيفة |
Kazma işi bittiğinde, transa geçmiş bir halde yumurtlar. | Open Subtitles | حالما تنتهي من الحفر فإنها تضع البيض في حالة شبه غيبوبة |
Parti bittiğinde iki kişi kaybolup kendilerini karanlığın ortasında yalnız halde bulabilirler. | Open Subtitles | حالما تنتهي الحفلة يمكن لشخصين ان يضيعوا |
Savaş bittiğinde seni politika bekliyor. | Open Subtitles | حالما تنتهي الحرب، تنتظرك السياسة |
İşin bitince, bana gel. Sana bir çeyreklik vereceğim. | Open Subtitles | وتعال إلي حالما تنتهي ، سأعطيك ربعا |
Söz vermelisin, Merlin, işin bitince, kılıcı kimsenin kullanamayacağı bir yere koyacaksın. | Open Subtitles | عليك أن تعدني(مارلين)أنه حالما تنتهي مهمته ستضعه حيث لا يمكن لأحد استخدامه |
Güzel. Senin işin bitince başlarız. | Open Subtitles | حسناً, سنبدأ حالما تنتهي من عملك معه |
İhtiyar Ma'yla birlikte takılın çocuklar, kıtlık bittikten sonra yetkili olacaksınız. | Open Subtitles | إبقوا مع العجوز (ما)، يا أولاد، وستكونون مسؤولون حالما تنتهي المجاعة. |
Anlaşma bittikten sonra Sidwell'i saf dışı edeceksin. | Open Subtitles | حالما تنتهي من هذه القضية تخلّص من (سيدوول) |
Yemeğini bitirince, sana tabuta koyman için yardım edeceğim. | Open Subtitles | حالما تنتهي ، أنتظرك لنسلم التابوت |