| Burada, Hudson Nehri'ne demir atmış bir uçak gemisi görülüyor. | TED | هذه حاملة طائرات راسية بجانب نهر هدسون. |
| Her neyse, uçak gemisi büyüklüğünde bir denizaltı inşa etmek istiyorlar. | Open Subtitles | على أية حال، انهم يريدون بناء غوّاصة تقريبا فى حجم حاملة طائرات. |
| Bir uçak gemisi için kimi aramam gerektiğini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف بمن أتصل للحصول على حاملة طائرات |
| uçak gemisine gideceğimizi söyle bize şef, hadi. | Open Subtitles | أخبرنا بأننا حصلنا على حاملة طائرات يا ـ سكيبر ـ |
| 230 metrelik uçak gemisini iki günde nasıl aradığınızı merak ediyorum. | Open Subtitles | ذات وزن 95000 طن ، و 24 عرض، و 1049 قدم طول وهي أطول حاملة طائرات |
| Bilmiyorum ama işin aslı bir Helitaşır veya Quinjet filom yok. | Open Subtitles | لا أعلم، لكن الحقيقة هي أنا لا أملك أسطول أو حاملة طائرات أو طائرات |
| Eğer ona uçak gemisi bulamazsak, balo yapmak zorundayız. | Open Subtitles | إن كنا لا نستطيع إحضار حاملة طائرات فعلينا إقامة حفل تخرج له |
| uçak gemisi, efendim. Ben Richard Owens, geminin hava kuvvetleri komutanıyım. | Open Subtitles | إنها حاملة طائرات ياسيدى أناقائدالجناحالجوى"ريتشاردأوينز" |
| uçak gemisi olmadığı için şanslısın. | Open Subtitles | انتي محظوظة لانك لستي في حاملة طائرات |
| Tamam o zaman! Ben de bir uçak gemisi kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | ، حسناً إذاً أريد قيادة حاملة طائرات |
| Babam içinde binlerce denizci ve askerin olduğu bir uçak gemisi filosunun komutanı. | Open Subtitles | "يأمر أبي مجموعة حاملة طائرات مقاتلة " بآلاف البحّارة وجنود البحرية. |
| Binbaşı'nın uçak gemisi körfezde. | Open Subtitles | قائد وأبوس]؛ [س] حاملة طائرات في الخليج. |
| Flaş: bir Japon uçak gemisi az önce battırıldı. | Open Subtitles | مطار (سان فرانسيسكو) الدولي خبر عاجل: لقد تم إغراق حاملة طائرات يابانية الآن |
| Nükleer uçak gemisi. | Open Subtitles | حاملة طائرات نووية. |
| 5000 tayfali bir uçak gemisi mi? | Open Subtitles | حاملة طائرات 5،000 بحار؟ |
| DiNozzo'yu bu uçak gemisine göndermenin sebebi yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب لجعل دينوزو على متن حاملة طائرات |
| uçak gemisine gerçek bir iniş yapmak karaya iniş yapmaktan farklıdır. | Open Subtitles | الهبوط الحقيقي على حاملة طائرات يختلف عن التدريب على الارض |
| Burada bir uçak gemisini yürütecek kadar mürettebat var. | Open Subtitles | يوجد هنا أشياء كافية لإدارة حاملة طائرات |
| İki dakika bile olmadı,onu bütün bir uçak gemisini içine çekerken seyrettik. | Open Subtitles | لقد سحب فى دقيقتين حاملة طائرات كبيره |
| Teta Protokolü'nün bir Helitaşır çıkması düşüncelerimi değiştirmiyor. | Open Subtitles | حقيقة أن بروتوكول (ثيتا) تبين أنّه حاملة طائرات جوية... لا يغير شيئًا بالنسبة لي |