Pekala Cady, işte beklediğin an geldi. | Open Subtitles | حسنا، كادي لقد حانت اللحظة التي كنت تريدها |
Cadılar, nihayet beklediğimiz an geldi. | Open Subtitles | أيّتها الساحرات، حانت اللحظة التي كنا ننتظرها جميعاً. |
Katliamus Yıkıcıus son savaşımızın zamanı geldi! | Open Subtitles | مذبحة النهاية، حانت اللحظة: القتال النهائي |
Vakit geldi, bayanlar ve baylar, benim sevgili, sevgili, sevgili misafirlerim... sayın bakan, Duma'nın saygı değer beyleri... onu taktim etme zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حانت اللحظة ، أيها السيدات والسادة، ضيوفي الأعزاء، عزيزي السيد الوزير، أعزائي أعضاء مجلس الدوما، حانت اللحظة كي أقدم لكم ملك الغاز، |
O an geldiğinde hepimiz dikkatlice üzerimize düşen rolleri oynadık. | Open Subtitles | وحين حانت اللحظة, كلّنا لعبنا أدوارنا باهتمام عظيم. |
Ama o an geldiğinde şefkatli sözler söyledi. | Open Subtitles | ،ولكن عندما حانت اللحظة ،تحدث معي عن المودة وأخبرني عن مشاعره لقد كنت مخطئة لأدفعك إلى هذه الأفكار تجاهه |
Hep emin oldum, fakat şu anda... ölüm anı gelirken, kendimi kurtarmağa çalışmayacağım, fakat ruhumu tevazuyla Tanrı'ya sunup, merhamet dileyeceğim. | Open Subtitles | كنت دائما واثقا من نفسى, ولكنى الآن عندما حانت اللحظة لن احاول ان انقذ نفسى |
Hanımlar ve beyler, saygıdeğer misafirler beklenen an geldi. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي، أيها الضيوف الأفاضل حانت اللحظة التي كنتم تنتظرونها جميعا |
Bayanlar ve baylar. Beklediğiniz an geldi. | Open Subtitles | سيداتي سادتي، حانت اللحظة المنتظرة |
Pekâlâ beyler, hepimizin beklediği an geldi. Kazanını çekiyoruz. Hadi. | Open Subtitles | لقد حانت اللحظة المنتظرة إعلان الفائز |
Artık hepinizin beklediği an geldi. | Open Subtitles | الآن حانت اللحظة التى تنتظرونها |
Bayanlar, baylar işte beklediğiniz an geldi. | Open Subtitles | حانت اللحظة التي تنتظرونها |
İşte o an geldi Moe. Amerika senin ne tür bir adam olduğunu öğrenmek üzere. | Open Subtitles | حانت اللحظة يا (مو) ، أمريكا ستعرف الآن أي نوع من الرجال أنت |
Bu bahar için on yıldan fazla bekledi ve artık zamanı geldi. | Open Subtitles | انتظر هذا الربيع قرابة عقد من الزمان، وقد حانت اللحظة الآن |
Evet, nihayet zamanı geldi. Doruğa yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | لقد حانت اللحظة الحاسمة نحن نقترب من نهاية المهرجان. |
zamanı geldi Bayan Peabody. | Open Subtitles | حانت اللحظة سيدة (بيبودي) |
O an geldiğinde her şey çok hızlı gelişti. | Open Subtitles | لقد حانت اللحظة , كانت سريعة |
Fakat Claud Darrell'in onunla tekrar temas kurma anı geldiğinde, ki kuracağını biliyordum, hazır olmalıydık, değil mi? | Open Subtitles | ولكن, عندما حانت اللحظة التى كان كلود داريل سيقوم بالأتصال بها ثانية, كما كنت اعرف ان هذا شأنه كان يجب ان نكون على استعداد |