"حبيسة" - Traduction Arabe en Turc

    • kilit
        
    • sıkışıp
        
    • kilitli
        
    • hapsoldu
        
    • kapana kısıldım
        
    • hapsolmuş
        
    • hapsoldum
        
    Son birkaç yıldır seni kilit altında tutuyordu değil mi? Open Subtitles لكنه أبقاكِ حبيسة في السنوات القليلة الماضية
    Son birkaç yıldır seni kilit altında tutuyordu değil mi? Open Subtitles لكنه أبقاكِ حبيسة في السنوات القليلة الماضية
    Hali hazırda büyük zorluklar çekiyoruz ve bir gezegende yaşayan canların hepsi, o gezegene sıkışıp kalmış vaziyettedir. TED نحن نواجه صعوبات كبيرة في هذه اللحظة وأي مخلوقات تعيش على كوكب ما فهي حبيسة فيه
    Bu konuşmayı benimle kasada kilitli bir şekilde yapmanın bir sebebi var mı? Open Subtitles هل من سبب يدعوك لإجراء هذه المحادثة وأنت حبيسة معي بخزينة؟
    Ruhun phoenix taşının içine hapsoldu. Open Subtitles -روحك حبيسة بداخل حجر العنقاء .
    Burada kapana kısıldım. Bana faydan dokunmaz, onu koru. Open Subtitles إنّي حبيسة هنا، وليس بيدكَ ما تفعله من أجلي، فاحمِها!
    Tanrım, bunu sonsuza dek izleyebilirim keşke kardeşim okyanusun ortasında hapsolmuş olmasaydı. Open Subtitles ربّاه، لشاهدت تعذيبك للأبد لو لم تكُن أختي حبيسة في قاع المحيط.
    Ve bu korkutucu, kendimden nefret ettiğim bir duygu haline hapsoldum. Open Subtitles لذا لبثت حبيسة ذاك الشعور الشنيع القاسي من كراهية الذات.
    Benim kilit altında olmamı istiyorsun sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت أنكِ تريدينني حبيسة.
    Pekala, Chase daha önce kötü Laurel'le çalışmıştı ama o şu an Argus'ta kilit altında. Open Subtitles (تشايس) تعاون مع لورل الشريرة، لكنها حاليًا حبيسة في (أرغوس)
    Onu kilit altında tutuyorum. Open Subtitles انا فقط أبقيها حبيسة هنا .
    Bu durum değişmediği sürece, Prometheus muhtemelen burada sıkışıp kalacak. Open Subtitles حتى تلك التغييرات ،بروميثيوس سوف تظل حبيسة هنا الى أجل غير مسمى
    Paslı bir kafeste sıkışıp onun gibi bir adam için çalışarak harcanamayacak kadar güzel Open Subtitles جميلة جداً في أن تضيعيها حبيسة في قفصٍ روسي للعمل لدى رجل مثل هذا
    Piano dersleri aldım. Tabii burada sıkışıp kalmışken hiçbir işe yaramıyor. Open Subtitles تعلّمت البيانو، لكن لا قيمة لذلك طالما أنا حبيسة هنا.
    Bu yüzden şimdi daha güçlüsün. Sonsuza dek burada kilitli kalamazsın. Open Subtitles أنت أقوى الآن بسبب ذلك لا يمكنك أن تظلى حبيسة إلى الأبد
    Ama ruhum, ölüme yabancı ve aşkla tanışmamış ...bir halde kilitli kalmıştı. Open Subtitles ولكن روحي ظلت حبيسة... تجهل الحب... وشديدة الغرابة
    Danville, arkadaki odada kilitli olduğunu söylemişti. Open Subtitles دانفيل " قال بأنها حبيسة في الغرفة الخلفية "
    Ruhun phoenix taşının içine hapsoldu. Open Subtitles -روحك حبيسة بداخل حجر العنقاء .
    Ruhun phoenix taşının içine hapsoldu. Open Subtitles -روحك حبيسة بداخل حجر العنقاء .
    Yani ben de senin gibi kapana kısıldım. Open Subtitles إذًا فأنا حبيسة مثلك تمامًا
    Bazı uydular kazlın buz tabakası altında hapsolmuş engin okyanuslara sahiptirler. Open Subtitles وأقمار بمحيطاتٍ شاسعة حبيسة تحت جليدٍ سميك
    Buraya hapsoldum ve güneş, bu sıcaklık... Open Subtitles وصرت حبيسة المكان بالشمس الحارقه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus