Ama ölüme gittiğini de biliyor olmalıydı. | Open Subtitles | لكنها بالتأكيد كانت تعلم أنها ذاهبة لتلقى حتفها. |
Küvette genç bir kadın ardından ölüme atlayan bir kadın ve en sonunda da ağır bir cisimle öldürülmüş bir adam. | Open Subtitles | شابة في مغطس تتبعها أمّ تلاقي حتفها سقوطاً وتنتهي برجل يُضرب |
Senin sözettiğin gibi nehre ölümüne atladı . | Open Subtitles | قفزت لتلقى حتفها في النهر الذي تحدثتي عنه |
Kendi ölümüne gittiğini biliyor olmalıydı. | Open Subtitles | لكنها بالتأكيد كانت تعلم أنها ذاهبة لتلقى حتفها. |
Vücudu çok çabuk yaşlanacak ve 24 saat içinde de ölecek. | Open Subtitles | جسدها سوف يتهالكْ سريعا و سوف تلقي حتفها في خلال 24 ساعة |
Susan, bekâr anne 7 yıl önce yumurtalık kanserinden ölmüş. | Open Subtitles | قد لقيت حتفها جرّاء سرطان المبيض, منذُ سبعِ سنين مضت |
Onu ölüme sen gönderdin ama o bir yalancıydı. | Open Subtitles | أقصد, أنت من أرسلها لتلقي حتفها, ولكنها كانت كاذبة وكانت غدارة. |
Ben onu öldürmeye çalışmadım. Onu ölüme terk ettim. | Open Subtitles | لمْ أحاول قتلها وإنّما تركتها لتلقى حتفها |
Ben onu öldürmeye çalışmadım. Onu ölüme terk ettim. | Open Subtitles | لمْ أحاول قتلها وإنّما تركتها لتلقى حتفها |
Anlıyor musun, gerçekten kötü bir insanım, ve onu ormanda ölüme terkettim. | Open Subtitles | أنا شخص رهيب جدّاً تركتها في الغابة لتلقى حتفها |
Öyleyse mi? Dürüst olarak, onu ölümüne yollarken pek de rahat olabileceğimi zannetmiyorum. | Open Subtitles | صراحةً, أنا لست متأكدة و مرتاحة لإرسالها كي تلقى حتفها. |
Ama eğer ölümüne sebep olduysam... | Open Subtitles | لكن إذا كنت لعبت دور في قيادتها لطريق حتفها.. |
Yalnızca güzel bir aktristin ölümüne neden olan kötü bir kaltak ve buna rağmen başını dik tutup güzelce yaşayan utanmaz bir sürtük! | Open Subtitles | إني مجرد حقيرة قادت ممثلة جميلة إلى حتفها. حقيرة وقحة تعيش ورأسها مرفوع بعدما وقع ذلك. |
Başka bir donör bulamadan ölecek. | Open Subtitles | هى سوف تلقى حتفها قبل ان تجدى انتى متبرع اخر. |
Yani bu gece ölecek olan herkesin sorumluluğu sana ait. | Open Subtitles | لذا كلّ فتاة ستلقى حتفها من الكلّيّة الليلة، ذنبها في رقبتك. |
Bunu yapmazsak bu gece orada ölecek. | Open Subtitles | إذا لم ننفذ هذه الخطة فستلقى حتفها هناك الليلة. |
Dediğine göre o gece karısı da oradaymış, ve yangında ölmüş. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن زوجته كانت هناك في تلك الليلة وقد لقيت حتفها في ذلك الحريق |
Beni öldürmüş olsaydı o kızların hiçbiri ölmüş olmazdı. | Open Subtitles | إذا كان قد قتلني فحسب لم تكن أياً من تلك الفتيات لتلقى حتفها |
Çocuk istemiyor, ama ameliyat basarisiz oluyor, kadin ölüyor. | Open Subtitles | لم ترغب في الاحتفاظ بالطفل ولكن العملية فشلت ولقت حتفها. |
- Önemli değil mi? Amigo kız, takım arkadaşının 15 metreden düşüp öldüğünü iddia ediyor. | Open Subtitles | المشجعة تدعي أنها رأت زميلتها تسقط من على ارتفاع 50 قدماً لتلقى حتفها |
Antikacı arkadaşım çoktan öldürüldü. | Open Subtitles | صديقتي تاجرة التحف لقت حتفها بالفعل |
Prensesin düğününe kadar kutsal yarasa dönmezse, Vaçati kabilesi öldürülecekmiş. | Open Subtitles | الرئيس يقول اذا لم يعد الوطواط المقدس ... قبل زواج الاميره قبيلة "واتشاتي" ستلاقي حتفها |