Bu resimler toplu bilincimizin birer parçası oldular, ve bu bilinç ortak bir ahlak duygusuna dönüşünce değişim sadece mümkün değil, ayrıca kaçınılmaz oldu. | TED | صورهم أصبحت جزء من وعينا الجماعي وكما يتطور الوعي الى إحساس مشترك بالوعي لم يصبح التغيير فقط ممكناً، بل حتميا |
Vahşi hayata girince, zayıf türün yok edilmesi kaçınılmaz. | Open Subtitles | عندما قدمت الأنواع المدمرة في نظام بيئي مغلق إنقراض الأنواع الأضعف كان حتميا ً |
Ama filmin yapılması kaçınılmaz gibi göründüğüne göre ben size gidip Banky'i bulmanızı ve sizin de düşündüğünüz gibi Tanrı 'nın belası film çekinizi almanızı öneririm. | Open Subtitles | ولكن , بما ان ذلك يبدو حتميا انصحكم ياشباب ان تذهبوا لتصطادوا بانكى وتحصلوا على نصيبكم الداعر من الفيلم |
Bu gibi deneyimler ne kadar acılı olsa da gerekli ve kaçınılmaz. | Open Subtitles | الخبره هي مهما يكن الألم حتميا و لا يمكن تجنبه |
Dünya üzerindeki yedi milyar Homo Sapiens ile birlikte belki de kaçınılmaz olan şey onlardan birinin er geç Güney Patagonya'nın çorak arazilerine gömülmüş görkemli titanyumun mezarına basacak olmasıydı. | TED | مع سبعة مليارات إنسان عاقل متجول على هذا الكوكب، إذ أنه ولربما كان حتميا أن أحدا من هذه القرود كان ليطأ في النهاية على قبر عملاق عظيم والمدفون تحت أراضي جنوب باتاغونيا الوعرة. |
Ne zaman kaçınılmaz olduğunu düşünmeye başladın Ethan? | Open Subtitles | عندما تفكر فيها.. لقد كان شيئا حتميا .. |
Hiçbir şey kaçınılmaz değildir. | Open Subtitles | لا شيئ يُعتبر حتميا. |
Ve geri döndüğünde bu kaçınılmaz olmuştu. | Open Subtitles | وعندما عدت كانت الأمر حتميا. |