Güçlü yapay zekanın gelişi onlarca yıldır kaçınılmazdı. | Open Subtitles | وصول الذكاء الاصطناعي القوي كان أمرًا حتميًا على مدى عقود |
Sanırım kaçınılmazdı. | Open Subtitles | أظن أنه كان حتميًا |
kaçınılmazdı bu. | Open Subtitles | كان حتميًا حدوث هذا |
Bence sürdürülebilir enerjinin geleceği büyük oranda kaçınılmaz, ama uzayda seyahat eden bir medeniyet olmak kesinlikle kaçınılmaz değil. | TED | اعتقد أن مستقبل الطاقة المستدامة حتمي إلى حد كبير، لكن أن نصبح حضارة تسافر عبر الفضاء ليس حتميًا بالتأكيد. |
Ve üçüncü olarak da, yeni güç kaçınılmaz galip de değildir. | TED | وثالثًا، القوة الحديثة ليست منتصرة حتميًا. |
Bunun kaçınılmaz olduğunu söyleyecekler. | Open Subtitles | سيقولون بأنّ الأمر كان حتميًا. |
Er ya da geç. | Open Subtitles | حتميًا. |
Bu kaçınılmaz değil. | TED | هذا ليس حتميًا. |