"حتى أستطيع أن" - Traduction Arabe en Turc

    • ki
        
    • Böylece
        
    • için
        
    Ben hatıralarımı geri kazanmaya çalışıyorum, ki onlara gerçek anılarım olarak bakabileyim. Open Subtitles أنا أريد أن أستعيد ذكرياتي, حتى أستطيع أن أسميها ذكرياتي الحقيقيه
    Gerektiği gibi diz üzerinde yapayım ki gözlerinin içine bakabileyim. Open Subtitles دعيني أقم بها في جثوة واحدة حتى أستطيع أن أنظر لأعلى حيث عينيكِ
    Burayı çalıştırmalıyım ki paranı verebileyim. Open Subtitles ولا بد لي من الحصول على المال في الحالة السائلة حتى أستطيع أن صب عليه.
    Ben genellikle burada dışarıda kitap okurum, Böylece yalnız kalabiliyorum. Open Subtitles عادةً أنا أقرأ هنا بالخارج حتى أستطيع أن أكون وحيداً
    Telefonu kapatmaya ne dersin Böylece ben de gidip onu bulayım? Open Subtitles حسنا ، ماذا لو اغلقت الهاتف حتى أستطيع أن أذهب وأجدها؟
    Fotoğraf makinemi kullandığımda, o mağaradaki hayvanlar gibi derimden sıyrılıyorum, Böylece onların gerçekten kim olduklarını gösterebiliyorum. TED عندما أستخدم كاميرتي، ألقي بجلدي كما فعلت الحيوانات بذلك الكهف حتى أستطيع أن أظهر الحقيقة التي هم عليها.
    Uyanıp gerçekle yüzleşebilmem için biri önemli bir şey kaybetti. Open Subtitles ،أعتقد أنني حتى أستطيع أن أستيقظ و أواجه الواقع الشخص يجب أن يفقد شيءٌ خاص
    Gözlerimi kısıyorum ki Böylece daha iyi görebilirim Open Subtitles أنا أقوم بالتحديق حتى أستطيع أن أرى على نحو أفضل
    Ağlama da, bana sakince anlat ki anlayabileyim. Open Subtitles توقفي عن البكاء وكلميني بوضوح حتى أستطيع أن أفهم
    Beni özleyeceğini söylemelisin ki öğretmen Dong Ju'ya karşı çıkıp, yanında kalma konusunda ısrar edeyim. Open Subtitles يجب أن تقول بأنك سوف تشتاق لي حتى أستطيع أن أتناقش مع الطبيب دونغ جو وأصر على أن أبقى بجانبك
    Hançeri bana ver ki tapınağa götürebileyim hemen. Open Subtitles أعد إلي الخنجر حتى أستطيع أن آخذه إلى هناك
    En iyisi sen bana resimlerini gönder ki nasıl ilerliyorsun göreyim. Open Subtitles ما رأيك أن ترسلي لي بعض الصور حتى أستطيع أن أوثق تقدمك؟
    Şimdi endişelenmeyi bırak ve elini sabit tut ki ben de arteri bağlayıp hastayı kurtarabileyim. Open Subtitles أريدك أن تتوقفى عن القلق وأن تجعلى يدك ثابتة حتى أستطيع أن أربط هذا الشريان وأنقذ مريضك
    Satacak bir şeyler bulacağım, Böylece anneme para verebileceğim. Open Subtitles أريد العثور على أشياء للبيع حتى أستطيع أن أعطي والدتي المال
    Ben kaçmak Böylece O Titans meşgul. Open Subtitles لقد صرف انتباه الجبابرة حتى أستطيع أن أهرب
    Bir yıl erken mezun oluyorum Böylece 3000 mil uzakta Princeton da olabilirim Open Subtitles أردت أن أتخرج قبل موعدي بسنة حتى أستطيع أن أبتعد مسافة 3 آلاف ميل لجامعة برينستون
    Bir saniyeliğine durur musun, Böylece seninle konuşabilirim.. Open Subtitles أيمكنكَ من فضلك التوقف للحظة حتى أستطيع أن أتحدّث إليكَ
    Bana gerçekten bir iyilik yapmak istiyorsan, ailenin geri kalanına beni aramamalarını söyle, Böylece ben de muhteşem erkek arkadaşımla korkunç hararetli sevişmemi yapabilirim. Open Subtitles , لو تريد حقاً أن تصنع لي معروفاً أخبر بقية العائلة ألا تتصل بي حتى أستطيع أن اتغازل
    Onları korkutmak için söyledim Böylece seninle yalnız konuşabiliriz. Open Subtitles قلت ذلك لإخافتهم حتى أستطيع أن أتحدث معك على إنفراد
    Sizin gibi hızlı kaçabilmek için 1000 dolar verirdim. Open Subtitles مستعد أن أدفع 1000 دولارٍ حتى أستطيع أن أركض مثلك
    Sonunda destekçilerini öğrenmek için onları çarkıfelek oynamaya ikna etmiştim ve siz geri zekalılar ortaya çıktınız! Open Subtitles والآن، تمكّنت أن أجعلهم يأكلون الطعم حتى أستطيع أن أكتشف من هم مزوّدوهم وبعد ذلك، تظهروا أنتم أيها الملاعين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus