Buraya gelene kadar senaryoyu okumadığın için de aptal gibi hissediyorsundur. | Open Subtitles | و ربما تشعر بالحماقة لأنك لم تقرأ النص حتى جئت الى هنا |
Sen gelene kadar bu şirket hiçbir talebi direkt olarak reddetmedi. | Open Subtitles | لم تقم هـذهِ الشركة بشكلٍ آلي رفض أي دعاوى ، حتى جئت أنت |
Ve geçen 10.000 sene içinde karanlığı kontrolüm altında tuttum ve sen gelene kadar dünyada denge sağlanmıştı. | Open Subtitles | أبقيت الظلام تحت السيطرة , والعالم في توازن حتى جئت أنت |
Evet. O parti ben buraya gelene kadar beş para etmezdi. | Open Subtitles | اجل, تلك المنطقة كانت لا شيء حتى جئت اليها |
Sen umut ışığıyla gelene kadar benim hayatım karanlığın ortasındaydı. | Open Subtitles | ""كانت حياتي ظلاما حتى جئت لها بإشعاع النور"" |
gelene kadar ben de emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكدا، إما... حتى جئت. |
Bende yalnızdım ta ki sen gelene kadar. | Open Subtitles | انا وحيدة أيضاً حتى جئت |
Siz gelene kadar, evet. | Open Subtitles | حتى جئت أنت ، نعم |
Bliyor musun sen gelene kadar gittiğimin farkında bile değildim. | Open Subtitles | لم أعرف أنّي تائهه حتى جئت. |
Buraya gelene kadar. | Open Subtitles | حتى جئت الى هنا. |
Ta ki Anchor Beach'e gelene kadar. | Open Subtitles | حتى جئت إلى أنكور بيتش |
- Ben gelene kadar. | Open Subtitles | حتى جئت أنا. |
Ta ki sen gelene kadar. | Open Subtitles | حتى جئت |
Evet, ben gelene kadar. | Open Subtitles | أجل , حتى جئت |