Bozuk bir saat bile, günde iki kere doğruyu gösterir. | Open Subtitles | حسنا، حتى ساعة مكسورة يكون وقتها صحيحا مرتين في اليوم |
Bozuk bir saat bile günde iki defa doğruyu gösterir. | Open Subtitles | حسنا، حتى ساعة مكسورة يكون وقتها صحيحا مرتين في اليوم |
Eğer Paul ararsa, ona geç saate kadar butikte çalışacağımı söyle. | Open Subtitles | إذا إتصل باول , فأخبره إننى فى المتجر حتى ساعة متأخرة. |
Ertesi sabah Aidan'ı dükkandan arayıp ne kadar özlediğimi söylemek için medeni bir saate kadar bekledim. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي انتظرت حتى ساعة ائقة للاتصال ايدين واقول له كم فاتني له. |
Annem geceleri geç saatlere kadar eve dönmemi bekliyor. | TED | اعتادت أمي أن تنتظرعودتي حتى ساعة متأخرة من الليل |
Öyle, benim de çok istememe rağmen sizi göremeyip geç saatlere kadar çalışmam gerekecek. | Open Subtitles | لذا سأضطر للعمل حتى ساعة متأخرة بدلاً من رؤيتك أنت والأولاد وهو ما أريده فعلاً |
Babanın saati de dahil her şeyi almak | Open Subtitles | يأخذ كل شيء حتى ساعة الوالد |
Bu ülkenin bir saati için bile umudum yok artık. | Open Subtitles | فلا أمل لديّ بأن الدولة ستصمد حتى ساعة أخرى |
"Bozuk bir saat bile günde iki kez doğru saati gösterir. " | Open Subtitles | التي حتى ساعة التي مكسورة ls rlght twlce في اليوم. |
Benimle birlikte bir saat bile nöbet tutamıyor musunuz? | Open Subtitles | الا يمكنك ان تراقب معى حتى ساعة واحده |
Bozuk bir saat bile günde iki kez doğrudur. | Open Subtitles | حتى ساعة منكسرة فهي محقة مرتين في اليوم |
Günde bir saat bile değil. | Open Subtitles | ولا حتى ساعة او اليوم |
Peki. Ama geç saate kadar kalamazsın. | Open Subtitles | حسناً ولكنه لا يمكنك البقاء خارجاً حتى ساعة متأخرة |
Geç saate kadar çalıştı, ben de uyusun diye ona mesaj bırakıp geldim. | Open Subtitles | إضطر إلى العمل حتى ساعة متأخرة لذلك تركت له رسالة فقط. أحاول أن أسمح للرجل المسكين أن يخلد للنوم . |
Baba, bu gece geç saate kadar çalışmam gerek. | Open Subtitles | أبي, سأعمل حتى ساعة متأخرة الليلة |
"Geç saate kadar çalışacağım tatlım." diyordum. | Open Subtitles | ساعمل حتى ساعة متاخرة عزيزتى |
Gerçekten çok geç saate kadar çalışıyorsun. | Open Subtitles | تعملين حتى ساعة متأخرة حقاً. |
Haftada 7 gün, geç saatlere kadar çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن يتلون سبعة أيام في الأسبوع، حتى ساعة متأخرة من الليل. |
Onunla sinemalara gitti. Geç saatlere kadar kaldı. | Open Subtitles | ذهبت معة الى السينما حتى ساعة متأخرة |
Onunla sinemalara gitti. Geç saatlere kadar kaldı. | Open Subtitles | ذهبت معه الى السينما حتى ساعة متأخرة |
Babanın saati de dahil her şeyi almak | Open Subtitles | يأخذ كل شيء حتى ساعة الوالد |
Bu ülkenin bir saati için bile umudum yok artık. | Open Subtitles | "فلا أمل لديّ بأن الدولة ستصمد حتى ساعة أخرى" |