Erkek arkadaşı ise ağzı bağlanıyor, saldırılıyor ve şuurunu kaybedene kadar dövülüyor. | TED | و صديقها قد سُد فمه وهُوجم و ضُرب حتى فقد وعيه. |
Şuurunu kaybedene kadar onu boğdum ve solunum aletine bağlamak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | . خنقته حتى فقد وعيه . إستلزم الأمر وضعه في جهاز تنفس إصطناعي |
Ne zaman kontrolü kaybettiğimi bilemiyordum, bende sadece kaçtım, kasabadan kasabaya geçtim kendimi kaybedene kadar. | Open Subtitles | لم أعرف أبدا متى سأفقد السيطرة, لذلك, تابعت الجري فقط, منتقلا من بلدة إلى أخرى حتى فقد الوقت كل معانيه بالنسبة لي. |
Bilinci kapanana dek onu dövüp Neva Nehri'nin buzlu sularına atmamız gerekti. | Open Subtitles | "لقد اضطررنا لإبراحه ضرباً حتى فقد وعيه، "ثم ألقينا به في مياه نهر (نيفا) المتجمدة. |
Bilinci kapanana dek onu dövüp Neva Nehri'nin buzlu sularına atmamız gerekti. | Open Subtitles | "لقد اضطررنا لإبراحه ضرباً حتى فقد وعيه، "ثم ألقينا به في مياه نهر (نيفا) المتجمدة. |
Lisansını kaybedene kadar gerçek bir tıp doktoru. | Open Subtitles | طبيب حقيقي مع شهادة حقيقية حتى فقد رخصته |
İşini kaybedene kadar, olayın merkezinde o var sanıyorduk. | Open Subtitles | كنا نعتقد أن كان مركز الحلقة حتى فقد وظيفته |
Tüm kanının üçte birini kaybedene kadar. | Open Subtitles | حتى فقد الثلث من حجم دمه الدائر |
LA'li bu çeteci kendini dünyanın kralı sanıyordu. CHATO SANTANA NAM-I DİĞER DIABLO Kraliçesini kaybedene kadar. | Open Subtitles | عضو عصابات "لوس أنجلوس" هذا ظنّ بأنه ملك العالم، حتى فقد ملكته |
Bunun ne kadar önemli olduğunu fark etmemiştim ta ki kardeşim Danny Rayburn şiddet yüzünden hayatını kaybedene kadar. | Open Subtitles | لم أدرك مدى أهمية هذا... حتى فقد أخي (داني راي بيرن) حياته بسبب العنف |
Bilincini kaybedene kadar Joey Bennett'ın kafasına vuruyordum. | Open Subtitles | حتى فقد وعيه. |