Hiçbir problem yaşamadım, hiçbir kaza olmadı, dün geceye kadar. | Open Subtitles | لم تصادفني أي مشكلة، ولا أي حادث حتى ليلة البارحة |
Haberiniz olsun, bu kadını dün geceye kadar hiç görmemiştim. | Open Subtitles | أريدكم جميعاً أن تعرفوا لم أرى هذة السيدة من قبل حتى ليلة أمس |
Dün geceye kadar... iki yıldır ne bulursa, kim ne ısmarlarsa içiyordu. | Open Subtitles | لذلك, فهو يشرب لمدة سنتين هذا كل مايستطيع شراءه أو يشتريه له شخصا ما حتى ليلة البارحه |
Perşembe gecesine kadar böyleydi, tam olarak Cuma sabahı. | Open Subtitles | حتى ليلة الخميس. أو صباح الجمعة إذا تحرينا الدقة. قرابة وقت تعرّضي للطلقات النارية |
Dün akşama kadar iki yıldır normaldim zaten. | Open Subtitles | كنت رجلا مستقيما ولمدة سنتين حتى ليلة البارحة |
Evet? ...düğün gecemize kadar seks yapmasak. | Open Subtitles | إن لم نمارس الجنس مجدداً حتى ليلة الزفاف |
Dün geceye kadar alt tarafı listemdeki bir isimdin. | Open Subtitles | حتى ليلة أمس أنت كنتي فقط اسم على قائمتي |
Dün geceye kadar, senin tavsiyeni dinledim... ve ona "ellerini cinsel organımdan çekmesini" söyledim. | Open Subtitles | حتى ليلة أمس عندما عملت بنصيحتك واخبرتها ان تبعد يداها عن اعضائى التناسليه |
Dün geceye kadar. Partinin ortasında çıkıp gitti. | Open Subtitles | حتى ليلة البارحة، حين تركتني وغادرت في منتصف الحفلة |
Dün geceye kadar kızımın avatarının kaybolduğuna, yok olduğuna veya eriyip gittiğine ikna olmuştum. | Open Subtitles | أترى، حتى ليلة أمس كنت مقتنعاً أن أفاتار ابنتي قد ضاع أو ذاب أو تمدر |
Her zaman hislerime guvenirdim. Dun geceye kadar kendi gozumun sahitligine guvenirdim. | Open Subtitles | لطالما كنت قادراً على الوثوق بحواسي الدليل الذي أشهده بعيني، حتى ليلة الأمس |
Bu geceye kadar bu duygular bizi güçlü tutmaya devam etti. | Open Subtitles | هذه المشاعر وهذه المشاعر زادت قوتها حتى ليلة من الليالي |
Dün geceye kadar bana ne kadar kırgın olduğunun farkında bile değildim. | Open Subtitles | انا لم ادرك كم انت غاضبا مني حتى ليلة الامس |
Her zaman hislerime güvenirdim. Dün geceye kadar kendi gözümün şahitliğine güvenirdim. | Open Subtitles | لطالما كنت قادراً على الوثوق بحواسي الدليل الذي أشهده بعيني، حتى ليلة الأمس |
Onunla irtibattaydım dün geceye kadar. | Open Subtitles | كنت على أتصال معها منذ ذلك الحين حتى ليلة أمس |
Ve hep onunla karşılaştığımda düğün gecesine kadar bekleyeceğimizi, ve son fedakarlığı o geceye saklayacağımızı hayal ettim. | Open Subtitles | ، وحلمت أنه عندما التقي به . أننا سننتظر حتى ليلة الزفاف ، ليهب أحدنا نفسه للآخر |
Açılış gecesine kadar asılı kalacağımı sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أني سأبقى معلقاً هناك حتى ليلة الإفتتاح |
Dün akşama kadar onunla büyük bir sorunum vardı. | Open Subtitles | كان لدي مشكلاً عويص معه حتى ليلة البارحة، |
Karısına geçen akşama kadar oğlunu fidye olarak getirmesini söyledim. | Open Subtitles | أعطيت عاهرته حتى ليلة أمس لتقديم أبنها كفدية |
Lemon, bu gayet romantik falan ama sandım ki, beklemeye karar vermiştik hani, düğün gecemize kadar. | Open Subtitles | (ليمون) هذا حقاً رومانسي و كل شيء ولكن ظننتُ أننا أتفقنا أننا سنقوم بالأنتظار كما تعلمين حتى ليلة زواجنا |
Umarım size uyarlar. Dün geceye dek ölçülerinizi bilmiyorduk. | Open Subtitles | أتمنى أنهم مناسبون لم نحصل على مقاسك حتى ليلة أمس |
Tamam, beni öldürme ama annemlerin uçuşu iptal edilmiş ve pazar akşamına kadar gitmiyorlar. | Open Subtitles | حسناً ، لا تقتلني رحلة والدي ألغيت ولن يرحلوا الآن حتى ليلة الأحد |
Bunu söylemek için düğün gecesini mi bekledin? | Open Subtitles | وأنتظرتي حتى ليلة زفافنا لتخبريني؟ |
"Tüm demir doğumlu pisliklerin, Kuzey'den çıkıp ev dediğiniz o bok gibi kayalara dönmesi için size dolunaya kadar zaman tanıyorum." | Open Subtitles | أنا أعطيك حتى ليلة البدر التمام لتأمري كل الحثالة من جزر الحديد ليخرجوا من الشمال ويعودوا إلى تلك الصخور المقرفة التي تدعونها الديار |