Biz güvenli olduğuna emin olana kadar kimse içeri girmeyecek. | Open Subtitles | لن يتمكن أحد من الخروج, حتى نتأكد من كونه آمناً |
Zemin tüm whitelighters biz güvenli olduğundan emin olana kadar ... iyi, hepimiz belki gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أننا كلنا نعتقد أنه ربما يجب علينا نبقي كل المرشدين البيض حتى نتأكد من أن الوضع آمن |
Zorlamanın daha fazla yayılmadığından emin olana kadar, ikiniz servise yaklaşmayacaksınız. | Open Subtitles | حتى نتأكد من أن العدوى لن تنتقل أنتما الإثنان منوعان من الإقتراب من ذلك المركز |
Bence doğru kişiyi yakaladığımızdan emin olana dek incelemeye devam etmeliyiz. | Open Subtitles | إنني أعتقد فقط بأن علينا متابعة التحقق من هذا حتى نتأكد من أننا حصلنا على الشخص الصحيح |
Tek başına olduğu zaman yanına gideceğiz ve vuracağız ardından ben de emin olmak için ikinci bir el ateş edeceğim. | Open Subtitles | سنذهب اليه هناك ومن ثم سنطلق عليه ثم سأطلق عليه طلقة أخرى حتى نتأكد من موته |
--bu bilgileri doğrulayana kadar, restoranın adını vermeyeceğiz. | Open Subtitles | حتى نتأكد من كل هذا, لن نصرح عن اسم المطعم |
Hastanın babası tanıdan emin olana kadar steroid tedavisini kabul etmiyor. | Open Subtitles | لقد رفض الأب الستيروئيدات حتى نتأكد من التشخيص |
Yani anlaşmaya göre ayakta kalan son 7 kişi olduğumuza emin olana kadar müttefikiz. | Open Subtitles | حسنا، إذاً الاتفاق نحن حلفاء حتى نتأكد من أننا آخر سبعة باقين. |
Prototipin onda olduğundan emin olana kadar sakın bir şey yapmayın. | Open Subtitles | لا تفعل شيئ حتى نتأكد من ان النتموذج بحوزتها |
İçeride olduklarına emin olana kadar anneme tek kelime etmiyorsun. | Open Subtitles | إسمعي لا تقولين أي كلمة لأمي حتى نتأكد من كل شيء |
Prototipin onda olduğundan emin olana kadar, sakın bir şey yapmayın. | Open Subtitles | لا تفعل شيئ حتى نتأكد من ان النتموذج بحوزتها |
Her türlü, kendine veya başkasına tehdit oluşturmadığından emin olana kadar müşahade altında tutulmasını öneriyorum. | Open Subtitles | على كل حال، أقترح بأن تبقى في المستشفى. حتى نتأكد من أنها لا تشكل خطرا على نفسها. |
Lordum güvenliğimizden emin olana kadar gözümüzün önünde kalmalısınız. | Open Subtitles | مولاي .. ينبغي أن تبتعد عن المرأى حتى نتأكد من سلامتك |
emin olana kadar burada bekleyelim. | Open Subtitles | سننتظر هنا حتى نتأكد من أنه مات. |
Kalan damarların bağlanmasına başlamak için stabil olduklarından emin olana dek milim milim ayırıp incelemeye devam edeceğim | Open Subtitles | سأواصل التسليخ مليمتر بمليمتر حتى نتأكد من استقرارهما التام ونبدأ في إغلاق الأوعية الباقية. |
Kalan damarların bağlanmasına başlamak için stabil olduklarından emin olana dek milim milim ayırıp incelemeye devam edeceğim | Open Subtitles | سأواصل التسليخ مليمتر بمليمتر حتى نتأكد من استقرارهما التام ونبدأ في إغلاق الأوعية الباقية. |
Endişelenecek bir şey olduğundan emin olana dek endişelenmeye gerek yok ama onu görürsen haber ver tamam mı? | Open Subtitles | لن نقلق حتى نتأكد من وجود مايُقلِقنا، لكن لو شاهدتها، أعلمني، حسنا؟ |
Amirler göreve müdahale ettiklerinde kimliğimizin açığa çıkmadığından emin olmak için derhal sorguya alınırlar. | Open Subtitles | هناك أستجواب من وحدة التتدخل الفورى حتى نتأكد من انه لم يكتشف أمرنا نحن قريبون |
İkimiz için karmaşık bir hal almayacağından emin olmak için, ve seni incitmemek için. | Open Subtitles | حتى نتأكد من عدم وجود مشاعر بيننا تُعقِّد الأمور أو .. |
Kimsenin beyin hasarına maruz kalmadığından emin olmak için arada bir alfabe harflerini söyleyelim. Radyo çalışıyor mu? | Open Subtitles | حتى نتأكد من عدم اصابتنا بضرر دماغي هل تعمل الإذاعة؟ |
Onu yakaladığımızı doğrulayana kadar bir yere gitmiyoruz. Ve bunu yapmak için ona ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لن تغادر حتى نتأكد من أننا حصلنا عليه ونحن نحتاج إليها لكى نفعل ذلك |