Onlar, benim için askeri mahkemeye karar verene kadar evet. Devam et. | Open Subtitles | حتى يقرر هل سامتثل للمحكمة العسكرية او لا |
Tanrı bu oyun hamuruyla canlıları yaratmaya başladığında ölümü ne yapacağına karar verene kadar önlem olsun diye seramik bir kavanoza koymuştu. | Open Subtitles | و عندما كان الله يخلق كل شيء حي و ضع الموت في جرة خزفية حتى يقرر ماذا سيفعل بها |
O, dışarı da bir yerde, tatlım. Kevin, dönmeye karar verene kadar, biraz beklemek zorunda kalabiliriz. | Open Subtitles | إسمعي, يا عزيزتي, إنه هناك في مكان ما ربما علينا فقط أن ننتظر حتى يقرر العودة إلينا |
Al tek başına. Başka türlü olmasına... - karar verene dek de öyle kalacak. | Open Subtitles | إنه وحيد هناك، وسيبقى كذلك حتى يقرر العكس |
Kral benimle ne yapacağına karar verene dek orada tutulacağım. | Open Subtitles | سأبقى هناك حتى يقرر الملك ما سيفعله بي |
Ama olanlar hakkında sesini çıkarmayacağına karar verene kadar sağ salim bir şekilde hücrede tutacağız. | Open Subtitles | حسناً، سنبقيه آمناً في أنابيب الاحتواء حتى يقرر أن يهدأ |
Sadece Emir karar verene kadar beklemen gerekiyor. | Open Subtitles | مطلوب منك فقط البقاء حتى يقرر الامير |
karar verene kadar söylemememi istedi de ondan. | Open Subtitles | لأنه لم يكن يسمح لي حتى يقرر هو ذلك |
Ya da sizi öldürmeye karar verene kadar. | Open Subtitles | أو حتى يقرر أن يقتلك |
O karar verene kadar kimse yuhalayamaz. | Open Subtitles | ولن يقول أحد " بو " حتى يقرر |
Hutch Bailey III, CEO'dur ve ve kendisi aksine karar verene dek de öyle kalacaktır. | Open Subtitles | (هاتش بايلي) الثالث هو المدير التنفيذي وسيظل ذلك حتى يقرر العكس |