Tüm bu olanlardan önce bile evin bodrumunda et tütsülerdim. | Open Subtitles | اعتدت تخليل اللحوم في قبوي حتّى قبل اندلاع الوباء. |
"Gerçek adını öğrenmeden önce bile seviyordum seni." | Open Subtitles | {\cH020211\3cHCE85DF\4cH3738FD} حتّى قبل أن أعرف اسمكَ الحقيقيّ، فلقد أحببتكَ. |
Tanışmadan önce bile senden nefret etmiştim. | Open Subtitles | لقد كرهتُكَ حتّى قبل أن نلتقي. |
Az öncesine kadar gayet iyiydi ama siz pek iyi değildiniz. | Open Subtitles | كان بخير حتّى قبل لحظة. أمّا أنتَ فلم تكن كذلك |
Birkaç saat öncesine kadar bu olanların hiçbirinden haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعلم بشأنِ أيًّا من هذا حتّى قبل ساعتين. |
Bana hiçbir zaman öyle bakmamıştı, hatta kazadan bile önce. | Open Subtitles | لم ينظر إليّ هكذا قطّ، و لا حتّى قبل حادثته. |
Akio ölmeden önce bile yaşattığı acılar için Shrieve'den intikam almak istemiştim. | Open Subtitles | حتّى قبل موت (أكيو) وددت الانتقام من (شريف) بسبب الألم الذي حققه. |
Ölmeden önce bile, yaşamayı bırakıyorsun. | Open Subtitles | حتّى قبل أن تموت فأنت تتوقف عن العيش |
Ama Jacob seni seçtiği için daha buraya gelmeden önce bile bu adada kapana kısılıydın. | Open Subtitles | لكن لأنّ (جيكوب) اصطفاكَ، كنتَ محاصراً في هذه الجزيرة حتّى قبل أن تأتي إلى هنا |
Direktör Bertram'ın, bana gelip kurbanlardan biriyle romantik ilişkide olduğunu söylemeden önce bile. | Open Subtitles | حتّى قبل أن يعلمني المدير (بيرترام) أنّها على علاقة عاطفية مع واحد من ضحاياه |
Küresel iktisadi kriz, en azından Adam Smith'den öncesine kadar uzanan ekonomideki en eski sorulardan birine yeniden umumi bir merak oluşmasını sağladı. | TED | جدّدت الأزمة الاقتصاديّة العالميّة الأخيرة اهتمام الرّأي العامّ بسؤال يعدّ من أقدم الأسئلة في علوم الاقتصاد، كان موجودا حتّى قبل آدم سميث. |
Gibbs'in sezgilerini kullanmayı öğrettiğini biliyorum ama seni çağırmayı bir dakika öncesine kadar düşünmemiştim bile. | Open Subtitles | أعلم أنّ (غيبز) يعلّمك التوقع، لكن لن أعلم أنني أحتاجك حتّى قبل لحظات. |
Ta ki üç gün öncesine kadar, kurbanlardan biri Abby Stern, alıkoyan kişilerin elinden kaçmayı başarmış. | Open Subtitles | حتّى قبل ثلاثة أيّام ، واحدة من الضحايا آبي ستيرن) تمكّنت من الهرب من خاطفيها) |
2 gün öncesine kadar. Hâlâ seviyorlar. | Open Subtitles | أجل حتّى قبل يومين |
Bizim yollarımız daha biz tanışmadan bile önce birbirine dolanmıştı ve kastettiğim şey DNA konusu değil. | Open Subtitles | مسار حياتنا مرتبط حتّى قبل أن نلتقي، وأنا لا أقصد الحمض النّووي. |
Bir dakika bile önce olmaz. | Open Subtitles | و لن يكون ذلك حتّى قبل دقيقة من ذلك |