Nasıl yok edeceğimizi bulana kadar güvende tutmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبقيها آمنة حتّى نجد طريقة لتدميرها |
Seni kurtaracak gerçek aşkı bulana kadar gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أتركك حتّى نجد بادرة حبّ حقيقي أخرى لتنقذك |
En güzel yeri bulana kadar devam ederiz. Penguen bile bulabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا مواصلة السير حتّى نجد البقعة المثاليّة أو بعض البطاريق |
Başka bir akrabasını bulana kadar burada kalabilir, hangi arkabası olursa. | Open Subtitles | بإمكانه أن يبقى هنا حتّى نجد له قريباً أيّ قريب |
O zaman sıcak bir iz bulana kadar tekrar tekrar ararız. | Open Subtitles | سنقتفيه مجدّداً ونواصل البحث حتّى نجد أثراً ثابتاً |
Bu yüzden uygun birini bulana kadar iki kişi birden tuttum. | Open Subtitles | لذا حتّى نجد شخصا مؤهلا، -فقد وظّفت إثنتين . -إثنتين؟ |
Belki de siz bir yer bulana kadar birlikte yaşarız. | Open Subtitles | ربما نسكن عندكم حتّى نجد مكاناً. |
En azından kavuşmamız için bir yolunu bulana kadar. | Open Subtitles | على الأقلّ حتّى نجد طريقة لنكون سويّة |
Bebeği bulana kadar kimse gitmeyecek. | Open Subtitles | لا أحد يغادر حتّى نجد الطفلة |
Ona yardımı dokunabilecek bir şey bulana kadar aramaya devam edeceğim. Bunun ne kadar uzun zamandır sürdüğünü bilmiyorsun. | Open Subtitles | لن أفعل شيئاً يا (ستيفان)، سأواصل البحث حتّى نجد شيئاً يساعده. |
Şimdilik burada kalman Elena için daha iyi. En azından biz tedaviyi bulana kadar. | Open Subtitles | من الأفضل لـ (إيلينا) أن تبقى هنا حاليًا، أقلّها حتّى نجد الترياق |
Elinden geleni ardına koyma. Kanca'yı bulana kadar vazgeçmeyeceğiz. | Open Subtitles | هات ما عندك لكنّنا لن نرتاح حتّى نجد (هوك) |
Ve bir daha, ki; bir şey bulana kadar. Pekalâ. | Open Subtitles | -مرارًا وتكرارًا حتّى نجد شيئًا . |
Agrabah'ı bulana kadar aramayı sürdüreceğiz. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}"سنبحث حتّى نجد "آجرباه |