yemekhanede veya dua odasında çekmek üzere cezalar alacaksınız. | Open Subtitles | و ستُكفّرن عنها في حجرة الطعام أو في الكنيسة. |
Bu bağlılıktan kurtulmak için Tanrı'dan yardım isteceksiniz... ve yemekhanede rahibelerin ayaklarını öpüp ekmek dileneceksiniz. | Open Subtitles | عليكما أن تطلبا العون من الربّ لتجاوز هذا التعلّق .. قبّلا أقدام الراهبات و استجديا رغيفكما في حجرة الطعام. |
yemek odası onun yanında. | Open Subtitles | حجرة الطعام بجوار حجرة المعيشة |
Mutfakla yemek odası arasındaki duvarı kaldırdım. | Open Subtitles | -لقد إستبعدت ذلك الحائط بين المطبخ و حجرة الطعام |
Görebildiğiniz gibi az bakım gerektiren Formica masasının bulunduğu Yemek odasında oturuyoruz. | Open Subtitles | كما ترون نحن جالسون في حجرة الطعام يزينها طاولة فورمايكا سهلة الاستخدام |
Yemek odasında sizin için çok üzüldük. | Open Subtitles | لقد شعرنا بالأسف تجاهِك فى حجرة الطعام |
Geldiklerinde Yemek odasını halledersin. | Open Subtitles | قومي بإخراجي من حجرة الطعام عند وصولهم |
Ya dua odasına ya da yemekhaneye veya her ikisine her gün geç kaldım. | Open Subtitles | أنا دائمة التأخير على القُدّاس أو حجرة الطعام أو كلاهما. |
Sana beyanın için hoşgörü gösteren rahibe için... yemekhanede üç kez Hail Mary okuyacaksın. | Open Subtitles | ستقولين ثلاثاً : "السلام عليكِ يا مريم" في حجرة الطعام .. للأخت التي أحسنت و أعلنت ذلك عنكِ. |
yemekhanede iki kez süt döktüğüm için... | Open Subtitles | لأنّي دلقت الحليب مرتين في حجرة الطعام. |
O yemekhanede takılırdı. | Open Subtitles | كان يتجول في حجرة الطعام |
İçinde masa olan bir odaya neden yemek odası dendiğini anlamak, zor mu senin için? | Open Subtitles | -هل أنت متعجبة من أنهم يطلقون علي الغرفة التي بها المنضدة حجرة الطعام |
Bulaşıkhane, yemek odası, yatak odası. | Open Subtitles | حجرة غسل الأطباق، حجرة الطعام |
Boom - yemek odası. | Open Subtitles | حجرة الطعام |
Evet. Yemek odasında. | Open Subtitles | اه نعم انه في حجرة الطعام |
Yöneticilerin Yemek odasında Beaujolais Cru bitmişte ve bende beyaz kola içmediğim için. | Open Subtitles | حجرة الطعام تعجّ بـ"البوجوليين" داخل المديرية وأنا لا أحتسي الشراب الأبيض (مع وجبة (كوك-أو فريكينغ-فان |
- Yemek odasında. | Open Subtitles | فى حجرة الطعام - أوه ،شكراً - |
Yemek odasını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت حجرة الطعام ؟ |
Yemek odasını temizleyeceğim. | Open Subtitles | -إنني أقوم بتنظيف حجرة الطعام |
Hepimiz yemekhaneye doğru yarışırdık. | Open Subtitles | نحن كلنا... . نحن كلنا كنا نتسابق إلى حجرة الطعام |