| Evet, sanıyorum, bu tür şeyleri herkes kadar az önemserim, fakat olabildiğince büyük bir yemek odası yaşamın gereklerinden biridir. | Open Subtitles | حسناً, أفترض أني لا أهتم كثيراً بهذه الأمور لكن وجود حجرة طعام كبيرة إلى حد ما هو أحد ضروريات الحياة |
| Sandalyeyle, yemek odası takımı alırsın. Sandalyesiz, babayı alırsın! | Open Subtitles | بالطاولات ستحصل على حجرة طعام وبدونها فلن تحصل على شيئاً |
| Evet, efendim. Geçen sene bana küçük yemek odası seti satmıştınız. | Open Subtitles | أجل، لقد بعتني أثاث حجرة طعام العام الفائت |
| Çok hoş bir yemek odası takımı. | Open Subtitles | حجرة طعام رائعة |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 