Sonra o akşam Bay Rhett, kendini Bayan Bonnie'yle birlikte, çocuk odasına kapattı Bayan Scarlett kapıyı yumruklayıp bağırınca bile açmadı. | Open Subtitles | وفي تلك الليلة، بعد ذلك حبس السيد ريت نفسه مع بوني في حجرتها ورفض فتح الباب عندما طرقته السيدة سكارليت وتوسلت إليه |
odasına çıkıp. yatıştır sevgilini. | Open Subtitles | اصعد الى حجرتها و هدئها و لكن ترقب بقاءك |
Hadi. Sözleştiğimiz gibi koş sevgiline. odasına çıkıp yatıştır kendisini. | Open Subtitles | إذهب إلى زوجتك كما إتفقنا إصعد إلى حجرتها وأرحها |
Madam Renauld bıçağın odasından alındığını söyledi. | Open Subtitles | زوجة رينو قالت أنه أخذ هذه السكين من حجرتها |
Konuşma talebinde bulundum ama odasından çıkmayacağı söylendi. | Open Subtitles | لقد طلبت مقابلة، لكنهم أخبروني بأنّها لن تبارح حجرتها |
Saldırmıyorum, havalandırma kanalını arıyorum. Kızın odası garajın hemen üstünde. | Open Subtitles | لا أصيح، بل أبحث عن فتحة تهوية حجرتها فوق المرأب بالضبط |
Bayan Logan odasına döndü, hazırlanıyor. | Open Subtitles | ماذا ؟ السيدة لوجان عادت إلى حجرتها لتتجهز |
Reçeller, konserveler, gizli odasına sakladığı parası. | Open Subtitles | أعني البرطمانات، المعلبات المال الذي كانت تخفيه في حجرتها السرية |
Geçen gece, odasına bir tür yaratık vardı. | Open Subtitles | في الليلة الماضية كان هناك مخلوق من نوع ما في حجرتها |
- Onu odasına götür. - Burada ne işiniz var? | Open Subtitles | أعدها إلى حجرتها - ما الذى تفعلينه هنا - |
odasına gitti ve kapıyı kapattı. | Open Subtitles | فإنها أتجهت الى حجرتها و أغلقت الباب |
odasına birkaç çiçek gönder. | Open Subtitles | قم بوضع بعض الزهور في حجرتها نعم،سيدي |
Saray muhafızları, kızımın odasına girmeme izin vermezler. | Open Subtitles | لن يسمح لي حرّاس القصر بدخول حجرتها. |
Onu odasına götürün. | Open Subtitles | ارسلها إلي حجرتها |
Biz de kızımız, odasından yüzünü göstersin diye bekliyoruz. | Open Subtitles | بينما نحن ننتظر ابنتنا لتخرج من حجرتها |
odasından çıktığını bilmiyordum, majesteleri. | Open Subtitles | لم أعلم إنها تركت حجرتها, يا سيديّ |
Ama biraz önce onun odasından çıktın. | Open Subtitles | ولكنك خرجت تواً من حجرتها |
Fakat odasından çıkmadı. | Open Subtitles | ولكنها تلتزم حجرتها |
- Kızın yatak odası yani hapishanesinde bulunan saçların test sonuçları. | Open Subtitles | نتيجة الفحص لما وجدناه على شعر الفتاة الصغيرة فى حجرتها التى حبست فيها |
Artık onun odası değil. | Open Subtitles | لن تصبح حجرتها بعد الأن |
odası şurada mı? | Open Subtitles | ليست مائة هل حجرتها هناك ؟ |
Odasında hiç çıkmayan kızın olduğu odanın kapısına doğru tüm gücümle koştum. | Open Subtitles | قلبي وقدمي تسارعوا إلي باب الفتاة التي لم تخرج أبدا من حجرتها. |