"حجّة" - Traduction Arabe en Turc

    • tartışma
        
    • mazereti
        
    • tanığı
        
    • mazeret
        
    • tapusunu
        
    • savım
        
    • sağlam
        
    • olay anı
        
    • mazeretin
        
    • bir kamufle
        
    • onu merkeze
        
    Eminim eğer iyi bir tartışma ortaya koyarsan, fikrini değiştirir. Open Subtitles أنا متأكّد إذا كنت تجعلها حجّة مقنعة، هو سيأتي.
    Miguel'in siyah bir arazi aracı var ve Ellen'ın öldüğü gece için hiç bir mazereti de yok. Open Subtitles لديه سيّارة دفع رباعيّ سوداء، وليست لديه حجّة غياب ليلة مقتلها
    Şimdiye kadar bildiğimiz kızkardeşimi en son gören o. Görgü tanığı da yok. Open Subtitles بقدر ما نعرف أنّه آخر شخص رأى أختي ، ليس لديه حجّة
    İyi bir mazeret bulamazsak uzun bir süre buralarda olamayacaksın. Open Subtitles ستواجهين عقوبة طويلة الأمد مالكم يكن لديكِ حجّة غياب ..
    Seni dışarda tutan şey büyü değil. Evin tapusunu kız kardeşlerinin üzerine yapmışlar. Open Subtitles ليس السحر ما يمنع دخولك، لقد سجّلوا حجّة البيت باسم أختهم.
    Ancak ne kadar ileri gidileceğiyle ilgili bir başka pratik savım daha var. Open Subtitles مع ذلك، لدي حجّة عملية أخرى بشأن هذا السؤال، بصدد الحد الذي عليك تلزمه.
    Bu adada olduğuna ve hepsinden öte de kayıkhanede neden kayıkhanede olduğuna dair sağlam bir görgü tanığın yok. Open Subtitles لستَ تملك حجّة غياب قويّة تؤكّد كونك هنا على الجزيرة والأهم من ذلك، كونك في ساحة القوارب. لقد أخبرتك.
    Hayır. olay anı başka yerdeydi. Open Subtitles كلا ، لديه حجّة
    Biliyorsun ki mazeretin gizli e-posta oluşu ahlaki açıdan rahatlatmayacak seni. Open Subtitles أنت تعرف أنّك تتعدّى الأخلاق إذا كان حجّة القتل هو مخطط للإبتزاز
    Evet. GidiSin için harika bir kamufle olurdu. Ama herkes kurtuldu. Open Subtitles أجل، حجّة مثاليّة لخروجك لكنّ الجميع نجا
    İşyerinde oyunla ilgili bir tartışma vardı ve- Open Subtitles كان هناك حجّة في العمل على هذه لعبة الفيديو
    Böylece tartışma yapacak davaların birleşimini bulabilirsin. Ben özel hukuk'u alırım. Open Subtitles لنرى إن كان بإمكاننا إيجاد مجموعة من القضايا لوضع حجّة
    Son tartışma seçimle ilgiliydi, bir çekiliş, konumlara atama ya da sorunu tartışacak bir komite belirleme sorunu. Open Subtitles - آخر حجّة حول الإختيار قرعة لتخصّيص المواقع أو بدء لجنة لمناقشة المشكلة.
    Nicholas Dunne'ın dün sabahki cinayetle ilgi mazereti doğru çıktı. Open Subtitles (حجّة (نيكولاس دان بخصوص جريمة صباح يوم أمس كانت قوية.
    Dave, Paradise Isle'daydı, ama onun mazereti doğrulandı. Open Subtitles (ديف) كان هناك. ولكن تمّ التأكّد من حجّة غيابه.
    Onun çok iyi bir mazereti var. Open Subtitles فلديها حجّة غياب قوية.
    Cinayet sebebi yok ama cinayet gecesi için görgü tanığı da yok. Open Subtitles ليس هناك من دافع , لكن لم تكن لديه حجّة غياب ليلة وقوع الجريمة
    Görgü tanığı yok ve silahın sahibi de kendisi. Open Subtitles ، و ليس لديها حجّة غياب . و بحوزتها سلاح الجريمة
    Ben de yeni kıyafetimi giymek için bir mazeret arıyordum. Open Subtitles لقد كنتُ أبحث عن حجّة مقنعة لارتداء فستاني الجديد.
    Evin tapusunu Matt'e bıraktım. Ev seni benim artık koruyamayacağım bir şekilde koruyacaktır. Open Subtitles "تركت لـ (مات) حجّة البيت، فإنّها ستحميك بما لم يعُد بوسعي حمايتك"
    - Benim daha iyi bir savım var... Open Subtitles لكنّي لديّ حجّة أفضل بكثير
    Başka bir yerde olduğunu gösterecek kaya gibi sağlam bir şahidin yoksa derslerin geri kalanını parmaklıklar ardında verirsin. Open Subtitles دعني أوضح لكَ أمراً في حالة لم تكن لديكَ حجّة غياب دامغة بوجودكَ بمكان آخر فإنكَ ستقضي بقيّة أيام تدريسكَ خلف القضبان
    Tabii Knox, olay anı başka yerdedir. Open Subtitles بالطبع ، (نوكس) لديه حجّة
    Eğer kendin bir gösteri ayarlarsan orada, harika da bir mazeretin olur yani. Open Subtitles لو تمكنت من الحصول عليه لديك أتمّ حجّة غياب
    Evet. Gidişin için harika bir kamufle olurdu. Ama herkes kurtuldu. Open Subtitles أجل، حجّة مثاليّة لخروجك لكنّ الجميع نجا
    Ama parmak izlerinin orada bulunması onu merkeze getirmemize yetti. Open Subtitles لكن تواجد بصماته كانت حجّة كافية لإحضاره.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus