| Ve bunun olmasını engeleyen şey de sürdürülebilir ölçekte büyük metropoller yapma fikriydi. | TED | والتي تسبب حدوثها في تحقيق مفهوم النمط التكاملي من حياة الحاضرة ليكون مستداماً. |
| Mucizelerin olmasını beklemektense, onları kendim yaratmayı tercih ederim. | Open Subtitles | افضل أن اعمل المعجزات على أن انتظر حدوثها |
| Eğer çıkış noktalarını tespit edebilirsek belki de aberasyonları daha gerçekleşmeden düzeltebiliriz. | Open Subtitles | إن توصلنا لوسيلة تكشف مصدرهم فربما يتسنى لنا إصلاح الانحرافات قبل حدوثها. |
| Uyanık'ın teknolojisi gerçekleşmeden önceki olası Amerika saldırılarını görüyor. | Open Subtitles | تكنولوجيا اليقظة تتوقع الهجمات على أمريكا قبل حدوثها |
| Phoebe bu cinayeti işlenmeden önce gördü. | Open Subtitles | فيبي، رأت هذه الجريمة قبل حدوثها |
| Her sabah yarış bültenini alıp o günkü yarışta olacakları burada görüyormuş. | Open Subtitles | في كل صباح كان يجعلها تدور من اجل يوم السباق التالي ويشغل سباق اللبعة ويتوقع النتيجة قبل حدوثها واحد تلو الاخر,في هذه اللوحة. |
| Belli zamanlarda gerçekleşmesi gereken şeyler var. Gerçekleşmelerini sağlamak için buradayım. | Open Subtitles | هناك أمور يجب أن تحدث بوقت محدد، أنا هنا لأظمن حدوثها |
| Her takım döndükten sonra yapılacak bir yüksek frekans patlaması bunun bir kez daha olmasını engelleyecektir. | Open Subtitles | تردد عالى قريب للأنفجار فى كل الوقت كل مرة يعود فيها الفريق يجب أن نمنع حدوثها مرة أخرى |
| Stonebridge'e mesaj yollayın. Her olaydan haberdar olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أخبر ستونبريدج أريده أن يعرف بكل التفاصيل حال حدوثها |
| Bir şey yapabilirsin, olmasını engelleyebilirsin. Katilleri yakalamak gibi. | Open Subtitles | يمكنكِ فعل شيء حيال هذا مثل منع حدوثها والقبض على القتلة |
| Meseleyi tespit edip bir daha olmasını engelleyeceğiz. | Open Subtitles | ملح هواء المحيط الهادي ، أو شيئ آخر سنتعرف على المشكلة ونمنع حدوثها مجددا |
| Bazı şeylerin olmasını istiyorum O'ndan. | Open Subtitles | والأشياء المعيّنة التي أريد حدوثها |
| gerçekleşmeden önce zamanda geri gidip olayları engelleyemiyorsan zaman makinesinin ne anlamı var ki? | Open Subtitles | ما الفائدة من حصولي على آلة الزمن إن لم يكن بمقدوري أن أعود وأمنع الأشياء من حدوثها ؟ |
| Şiddet olaylarının, cinayetin ve terörizmin daha gerçekleşmeden tespit edilip önlendiğini hayal edin. | Open Subtitles | تخيلوا إنتشار موجات العنف، والجريمة والإرهاب يمكن كشفها ومنعها قبل حدوثها |
| Hayatım sen sadece gerçekleşmeden hissediyorsun. | Open Subtitles | حبيبتي ...من المؤكَد انك تشعرين بها أبكر قليلاً من وقت حدوثها |
| Cinayetleri işlenmeden önce görebiliyoruz. | Open Subtitles | يمكننا أن نرى القتل قبل حدوثها. |
| Cinayetleri işlenmeden önce görüyorlardı. | Open Subtitles | يمكن يرون القتل قبل حدوثها. |
| Cinayetleri işlenmeden önce görebiliyoruz. | Open Subtitles | يُمكننا رؤية جرائم القتل قبل حدوثها . |
| olacakları olmadan onları görebiliyor. | Open Subtitles | إنّه يستطيع رؤية الأشياء قبل حدوثها. |
| Fakat olacakları öngörenler de olmuştu. | Open Subtitles | لكن البعض توقعوا حدوثها |
| Amcamla kardeşinin istediği gibi olsaydı çoktan gerçekleşmesi gereken bir ortaklığı. | Open Subtitles | نحتفل بشراكة كان يجب حدوثها منذ زمن بعيد كان لعمي وأخيك طريقتهما في التعامل مع الأمر. |
| Mucizeler... gerçekleşmesi imkansız olan şeylerdir. | Open Subtitles | المعجزات هي أشياء... يستحيل حدوثها. |