"حدودية" - Traduction Arabe en Turc

    • sınır
        
    • hudut
        
    Bir sınır kasabasında 300 kadın kaybolmuştu, çünkü yoksul ve esmerdiler. TED 300 امراة قد اختفت في بلدة حدودية لانهن سمراوات و فقيرات
    Bir saldırı daha oldu. Bir sınır köyü daha yakıldı. Open Subtitles لقد حدث هجوم آخر ، سيدتى قرية حدودية أخرى أحرقت
    Bu düşmana da aynısını yaparsanız dünyanın bir ucunda sınır çatışmalarıyla kalmayacak. Open Subtitles إذا كررتم الأمر مع هذا العدو لن تصبح كمناورة حدودية بمنتصف العالم
    sınır Devriyesi'nin bir tehdide karşı tepki süresinin saatler ve günler sürdüğü sınır bölgeleri var. TED وهناك مناطق حدودية حيث سرعة استجابة حرس الحدود فيها على التهديدات تبلغ من ساعات إلى أيام،
    Nasıl oluyor da sizin gibi doğu sahilinden sofistike biri Durant gibi şarlatanlar, Mickey McGinnes gibi hödükler ve Bohannon gibi güvenilmez Asi Johnnylerle dolu bir hudut kasabasında kendini buluyor? Open Subtitles كيف لإمرأة رفيعة الثقافة من الساحل الشرقي مثلكِ ينتهي بها المطاف في بلدة حدودية
    Etik'i hapishaneden kaçırdıktan sonra Hedge onları, tüm ülkeyi çevreleyen büyük duvar Bradbarrier'in gölgesindeki sınır yerleşkesine uçuruyor. TED بعد هروب إيثيك من السجن حلق هيدج بها إلى مستوطنة حدودية متاخمة لـ برادبريِر، السور العظيم الذي يطوق الشعب.
    Oh, öyle, dostum. Fotoğrafını bütün sınır karakollarına göndertirdim. Open Subtitles هذا صحيح يا صديقي سألصق صورتك على كل نقطة حدودية
    Yaşam yeri kısıtlı olduğu için sürekli sınır anlaşmazlıkları yaşanır özellikle de diğer saçakbaşlarla. Open Subtitles بسبب نقص المساحة، فهناك نزاعات حدودية دائمة، خصوصاً مع أسماك أخرى مهدّبة الرّأس،
    bebeğin babasıyla evlenmeliydi ama bi sınır çatışmasında öldü birkaç ay önce. Open Subtitles والكثير من النصائح الغير مرغوبة كان المفترض أن تتزوج والد طفلها ولكن مات في اشتباكات حدودية
    İfade gücü yüksek ve bir sınır şehrinde adam öldürmekten korkacak türde biri değil. Open Subtitles هو يتكلم بوضوح ولايخشى من سحق الجماجم في بلدة حدودية صعبة
    Yani bütün polikliniklerde Randall Milkie gibi sırf düzgün bir sınır vakası bulmak için dolaştınız. Open Subtitles وهكذا قمتي باصطياد كل مرضى العيادات الخارجية، كي تعثرين على حالة حدودية مناسبة
    Kaosun yeniden başlamaması için Birlik sınır bölgelerinde herhangi bir altyapı çalışması yapmamıştır. Open Subtitles بدونالبنيةالتحتية،نصّبتالمنظمة.. دوريات حدودية لإحتواء أيتجددللفوضى..
    sınır bölgesine konuşlanmış Litvanya tanklarının eski görüntüleri daha önce hiç bu kadar yakın olmamışlardı. Open Subtitles مقاطع قديمة لمناورات دبابات ليتوانية في مناطق حدودية لم يقتربوا منها من قبل.
    Çin ile Vietnam arasında sınır anlaşmazlıkları olduğu konuşuluyor. Open Subtitles لأننا كنا نسمع تقارير عن مواجهات حدودية بين فيتنام و الصين
    Halifeliğin petrol ve asker trafiği için kullandığı sınır şehri. Open Subtitles إنها بلدة حدودية يستعملها جيش الخلافة لتهريب النفط وللتجنيد
    Aslında sınır devriye bölümleri bile var. Open Subtitles وصول؟ هل تمزحين معي؟ إنهم في الواقع يملكون "شعبة دوريات حدودية"
    Güneyde, 45 dakika uzaklıkta bir sınır var ama sizin için izin almak biraz zaman alabilir. Open Subtitles الأن، هنالك فتحة تفتيش حدودية على بعد 45 دقيقة جنوباً منكِ ولكن قد يأخذ ذلك مني بعض الوقت، لذهابي إلى الطابق السابع والحصول على التوقيع
    Bu kadınların da önceden sınır ihlali yapmışlıkları var. Open Subtitles الأسماء مرتبطة بحوادث عبور حدودية
    İkincisi, uluslararası bir sınır istasyonunu soyabilecek ekipmanımız yok. Open Subtitles وثانياً : نحن غير مجهزين ! لسرقة نقطة تفتيش حدودية
    Bu bilinmeyen bir sınır kasabasında bir maden kuyusunun içinde bulundu. Open Subtitles تم العثور على هذا في منجم مهجور في بلدة حدودية غير معروفة...
    - Burası hâlâ hudut bölgesi. Open Subtitles ما زالت هذه منطقة حدودية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus