Şimdi o ana kadar, düşündüm ki, 50'ye gelmiş biri olarak, gerçekten çuvalladığım hayat becerilerinden bir tanesi ayakkabılarımı bağlamaktı. | TED | الآن حتى تلك اللحظة، كنت اتوقع، بوصولي ل 50 سنة، بأن احد مهارات الحياة التي فعلا اتقنتها كانت ربط حذائي. |
Bütün yapmak istediğim, koşu ayakkabılarımı giymek ve kapıdan dışarı koşmaktı. | TED | كل ما أردت فعله هو أن أرتدي حذائي الرياضي والجري خارجا. |
Fabrika yanıyorsa orda olmak istiyorum, Ayakkabılarım nerde? | Open Subtitles | إن كان يحترق فأود أن أكون هناك لأشاهد أين حذائي ؟ |
Biraz önce korktuğumda Ayakkabımı bırakıp koştum. | Open Subtitles | عندما ذعرت بالسابق، تركت حذائي وهربت بسرعة فحسب |
Sophie, bize gala için elbise almayı teklif etmen çok büyük bir cömertlik her ne kadar ayakkabım doğduğu topraklara... | Open Subtitles | صوفي , هذا كرم للغاية منكي لتعرضي أن تشتري لنا أزياء من أجل العرض ولكن بقدر ما يحب حذائي الرجوع |
Eğer birisi benim erkeğime böyle yavşasaydı canına okuma botlarımı kuşanırdım. | Open Subtitles | لو تحرّشتْ إحداهنّ برجلي هكذا، لكنتُ انتعلتُ حذائي الخاصّ بضرب المؤخّرات. |
Peki ayın üzerinde Ayakkabımın izini gördüğünüzde, o zaman ne diyeceksiniz? | Open Subtitles | لكن حين ترون آثـار حذائي على القمـر مـاذا ستقولون حينهـا ؟ |
Yolda koşuyordum. ayakkabı bağcıklarını bağlamak için bir saniye durdum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أركض نحو الأسفل ثمّ توقفتُ لأعقد رباط حذائي |
Senin kadar hızlı gidemem. Ayakkabılarıma dokunma. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اسير بسرعة مثلك لا تلمس حذائي |
Annemin işi bittiğinde beni buz gibi ve mayhoş bir limonatayla ödüllendirdi ve sonra ayaklarım serinlesin diye ayakkabılarımı nane dallarıyla astarladı. | TED | عندما انتهى عملها، كافئتني بعصير بارد من الليمون الحلو ثم وضعت في حذائي بعض أوراق النعناع لترتاح قدماي. |
Tuvalete gittiğimde ayakta işiyormuş gibi görünmek için kabinde ayakkabılarımı ters çevirirdim. | TED | عندما كنت أذهب للمرحاض، كنت أضع حذائي مقلوبا للداخل في الحجرة حتى تبدوا كأني أتبول وأنا واقفة |
Ben çocukken, onlar saçlarımı kestiler burnumu sildiler, ayakkabılarımı bağladılar. | TED | عندما كنت طفلًا، قصوا شعري مسحوا أنفي, ربطوا حذائي. |
Ayakkabılarım biraz tozlu olabilir, bunu yapmak istemezsin, kalk. | Open Subtitles | قد يكون هناك كلب لعق حذائي ولن يعجبك هذا، لذا فانهض |
...en sevdiğim ayakkabı tamircisine uğrayıp eski Ayakkabılarım için bir şey yapabilir mi diye sormaya karar verdim. | Open Subtitles | لمعرفة ما إذا كان حذائي إصلاح الرجل يمكن أن تفعل أي شيء عن بلدي باطن القديمة. |
Yeni Ayakkabılarım açıldı. Ama başka bir gelişme yok. | Open Subtitles | اصبح حذائي الجديد مريحا هذا عن ذلك الامر |
Ayakkabımı çıkarmak için ayaklarıma ulaşamıyorum. Tamam. | Open Subtitles | لقد عدلت المقعد على الموضع الذي أريده لكن الآن لا أستطيع أن أصل لقدمي لأخلع حذائي |
Bir iki, Ayakkabımı bağlıyorum. Üç dört, kapıya vuruyorum. | Open Subtitles | واحد، اثنان، أربط حذائي ثلاثة، أربعة، أقرع على الباب |
Ben kazandım.Boğuşma sırasında ayakkabım çıkmıştı. | Open Subtitles | إنتصرت عليه . سقط حذائي خلال المشاجرة ، و ضربته |
Mahsuru yoksa eski botlarımı üzerine parkedeceğim. | Open Subtitles | سأضع حذائي القديمة عليك إن كنت لا تمانع. |
Öldürdüğünüzü sandığınız adam yürüyüş Ayakkabımın deri topuğuyla kafasına vurduğum adamdı. | Open Subtitles | الرجلالذيإعتقدتأنك قتلته... كان الرجل الذي ضربته على رأسه بكعب حذائي الجلدي |
Benim peşimdeyken, ayakkabı numaramdan, kaçta uyandığıma kadar bilirdin. - İş o! | Open Subtitles | عندما كانت تطاردني، كنت تعلم مقاس حذائي بأي وقت استيقظ في الصباح |
-Ancak ne zaman aşağı Ayakkabılarıma baksam Henri bana dil çıkarıyordu. | Open Subtitles | في كل مره أنظر الى الأسفل إلى حذائي يلصق هنري لسانه في وجهي |
Benim ayakkabılarımın neden senin konuşma konun olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كيف أصبح حذائي مادة لمحادثاتك؟ |
Kumsalda biraz koştum o yüzden Ayakkabıma hep kum girdi. | Open Subtitles | اترين انا اهرول على الشاطئ ويدخل بعض الرمل في حذائي |
Çizmelerimi, ünümü ve taytımı çok mu önemsedim? | Open Subtitles | هل أنا ركزتُ كثيراً على حذائي و كلّ شهرتي و سروالي المطاطي؟ |
Ayakkabılarına bakmayı unutmayın. Bazen bir şeyi kaybettiğimde, ayakkabılarımdan çıkabiliyor. | Open Subtitles | لا تنسوا البحث في أحذيته ، عندما افقد شيء يتضح أنه في حذائي |
Hazinemizi çalmak isteyen kimsenin emektar Çizmemi çiğnemesi gerek. | Open Subtitles | لذا أي شخص يتمنى سرقة كنزكم فيجب عليه أن يجتاز حذائي القديم |
Üzgünüm bayan ama Botlarım ayağımda ölmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | لا، آسف يا سيدة و لكني أفضل أن أموت و أنا أرتدي حذائي |
"ayakkabıları bul, yoksa babama söylerim." | Open Subtitles | إنه خطأك، أنت ضيعت حذائي يجب أن تجده وإلا أخبرت أبي |