Askeri birlikler ve gümrük memurları vardığında tutuklu müdahil olmaları halinde şiddete başvuracakları konusunda onları uyardı. | Open Subtitles | حتى لقوا مصرعهم على الشاطئ وعندما وصلوا الجنود والسلطه حذرهم السجين من التدخل |
Birisi onları uyardı. | Open Subtitles | شخص ما حذرهم |
Belki onlar dikkatsizleşir, hata yaparlar. | Open Subtitles | من الممكن أن يفقدوا حذرهم ...يقومون بخطأ، أنت تعلم |
Belki onlar dikkatsizleşir, hata yaparlar. | Open Subtitles | من الممكن أن يفقدوا حذرهم ...يقومون بخطأ، أنت تعلم |
Ama Churchil'in kamuoyu nezdinde desteği büyüktü. Hükümeti, savaşın yaklaşmakta olduğu konusunda uyarmıştı. | Open Subtitles | لكن ( تشرشل ) كانت له شعبيه كبيره وسط الشعب لقد سبق و حذرهم : |
İnanamazsın tabi. Balık insanlara güven olmaz. Gwarklark onları uyarmıştı. | Open Subtitles | بالطبع يمكنُك، فلا تثقين بأناس أسماك، فـ(غواركلارك) حذرهم |
McKay fizyon deneyleri için yaptıkları korumanın tehlikeli derecede yetersiz olduğu konusunda onları uyarmıştı. | Open Subtitles | حذرهم (ماكاي)... من أنّ الدروع على تجارب الانشطار ليست كافية |