"حربٍ" - Traduction Arabe en Turc

• savaşa
• savaşta
• savaşı
• savaşın
• Savaş
• savaştayız
• BİR SAVAŞA
• Savaştaydık

Fark edileceğimden ve bunun bir savaşa yol açacağından korktular.
كانوا يهابون أنني ربما أصبح مُكتَشفًا، وذاك سيقود لاندلاع حربٍ.

lke Clanton ve adamlarıyla savaşa girmek üzeresin.
أنت تتجه الى حربٍ مع إيك كلانتون والرجال الذين يقودهم

Bir savaşta ya da kıtlıktan ölmezlerse sonsuza dek yaşarlar.
إن لم يموتوا بسبب حربٍ ما أو مجاعة فسيعيشون للأبد

Haksız bir savaşta çarpıştığın için gurur duyduğuna dair nutuklar atıyorsun.
أنت تلقي خطابات عن مدى فخرك بخوضك غمار حربٍ غير عادلة

Her takdirde, ciddi kayıplara neden olacak bir savaşı ucuz atlattık.
على أي حال، لقد نجونا مِن حربٍ كبيرَة كانَت ستُسبِب الكثير من الضحايا

[Bölüm 12] ise kendilerinin olmayan ama bir parçası haline geldikleri bir savaşın içinde düyaya gelen insanları
الفصل 12 يسلط الضوء على الناس الذين كان ميلادهم في وقت حربٍ ليست من صنعهم، ولكنها تصبح حربهم.

Elliott'un da senin gibi bir Savaş kahramanı olup olmadığını sordu.
لقد عاد إلى المنزل و هو يريد أن يعرف ما إذا كان إليوت بطل حربٍ مثلَك

Şu an savaştayız.
نحن في حربٍ هنا

Güney Sudan'da, insanlar acımasız iç savaşa yakalandılar.
علِق الشعب في جنوب السودان وسط حربٍ أهلية طاحنة

Çünkü anons etmekten pişmanlık duysam da Almanya'yla savaşa girdik.
لأنهُ يؤسفني كثيراً أن أُعلن بأننا في حالةِ حربٍ مع ألمانيا

Bir avuç eski kafalı geri zekalı karşıt tarafta yerini alıyor ve bizi anlamadığımız ve asla kazanamayacağımız bir savaşa sürüklüyorlar.
وضع فيه كهول حمقى يقاتلون في حربٍ لا نفهمها ونعجز عن الفوز بها

Arkadaşların kazanamayacakları bir savaşa girmemeliydi.
أصدقائُكَ لم يتوجب عليهم خوضُ حربٍ لا يمكنهم الإنتصارُ فيها

Ama unutma; Verilen her savaşta ölüm kaçınılmazdır.
لكن لا تنسى بأن كل حربٍ تستحق القتال تتضمن أضرارًا جانبية

Bu savaşta, uzlaşmak da, teslim olmak da yok. Aynen öyle... Bu yüzden...
في حربٍ كهذه, ليس هناك شيء كالإستسلام و التفاوض

İçinde bulunduğumuz savaşta, sayamadığımız şehitlerin sonuncusudur.
إنه آخر فقيد في الحرب فحسب في حربٍ راح ضحيتها أكثر مما نستطيع أن نعد

Tabii ki bu güne kadar uzanan iki nesil arası bir savaşı alevlendirdiğinin farkında değildi.
لم يدرك أنّه كان يشعل نيران حربٍ بين فصيلتين ماتزال مُتأججة حتى يومنا هذا.

Ziyaretçilere karşı topyekun savaşı kazanamayız ta ki hazır olana kadar.
لا نستطيعُ الانتصارَ في حربٍ شاملة مع الزائرين، ليس قبل أن نستعدّ. تعرفان ذلك.

Bir savaşı finanse etmeye yeter.
بل ناقلةُ بترولٍ ضخمة هذا كفيلٌ بإمداد حربٍ بأسرها

Ve bu da kaçınılmaz bir savaşın gölgesinde olmak anlamına geliyor
يتطور ليصبحَ كسادٍ عالمي في حربٍ كارثية

Beyler ve bayanlar, bir savaşın içindeyiz ve düşmanımız hakkında gerçekçi olma vaktimiz geldi.
{\pos(190,210)}،نحن في حالةِ حربٍ يا حضرات السيّدات و السادة {\pos(190,210)}و حان الوقتُ لنكون واقعيّين حيال عدوّنا

O insanlar, kutsal bir Savaş uğruna ölen kahramanlardı. Haydi yapalım.
ان أولئك الناس هم أبطال والذي ماتوا في حربٍ كانت تستحق القتال

Ama burada savaştayız, efendim.
لكننا في حربٍ هنا، ياسيدي

Savaştaydık ve o istasyon, tarafı belli olan bir hedefti.
{\fnArabic Typesetting}،وكنّا في خُضام حربٍ وكانت تلك المحطة هدفًا شرعيًّا.