"حرقتُ" - Traduction Arabe en Turc

• yaktım

Telefonlarımızı ve kredi kartlarımızın hepsini yaktım takip edilmeyelim diye.
ولقد حرقتُ هواتفنا وبطاقاتنا الإئتمانيّة لكي لا يمكن تتبّعنا

- Elimi yaktım. - Buz koy o zaman ve beni dinle.
حرقتُ نفسي - حسناً ، ضعي ثلجاً عليه ، واصغي لي -

Bir mum yaktım, mumun isini emecek olan bu makineyi inşa ettim, biraz sebze yağıyla ve vodkayla karıştırdım çünkü bir kendin yap ustası için bunlar gerçekten kolaylıkla mevcuttu.
حرقتُ شمعة، وصنعتُ هذه الآلة الغريبة لامتصاص سخام الشمعة، وخلطه مع الزيت النباتي والفودكا، لأنه وكمبتكر هاوٍ، استطعت توفير هذه المواد بسهولة.

Bir yerimi mi yaktım?
هَلْ حرقتُ المفصلَ؟

Her köprüyü yaktım.
حرقتُ كلّ الجسور.

Evlerini ve gemilerini yaktım.
حرقتُ منازلهم و سُفنهم.

- yaktım.
-لقد حرقتُ نفسي.

Evimi yaktım.
حرقتُ منزلي

Garajını yaktım. Tabii.
-إنّي حرقتُ ذلك المرآب .

Red John dosyalarını yaktım.
لقد حرقتُ ملفات (ريد جون).

Bacağımı yaktım.
لقد حرقتُ ساقي

Ağzımı yaktım!
حرقتُ فمي!