"حزني" - Traduction Arabe en Turc

    • acımı
        
    • Üzgün
        
    • kederimi
        
    • üzüntüm
        
    • üzüntümü
        
    • yas
        
    • acım
        
    • keder
        
    • Yasımı
        
    • üzüntümde
        
    • üzüldüğümü
        
    • üzüyor
        
    • Kederim
        
    • kederimden
        
    • üzgün olmanın
        
    Bana karşı tavrın bu olacaksa, acımı, bir kadeh viski ile bastırmak zorunda kalacağım. Open Subtitles إذا كان هذا هو ردك فلابد ان أمحو حزني بكأس من الخمر
    Burada oturup kendime, Üzgün olmanın ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. Open Subtitles لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه
    Bu hayvanlar benim oğlumu elimden aldılar ve sonra da benim kederimi aldılar. Open Subtitles هذه الحيوانات أخذت مني إبني بعيدا عني و من ثَمَ أخذوا مني حزني
    Evet, seni ne kadar çok sevsem üzüntüm de o kadar artar seni anlayamadığım için. Open Subtitles نعم، من دواعي حزني أن عليّ حُبك كما أفعل على الرغم أني لا أفهمك
    Ama önce,yapmak istediğim sağlık sistemiyle ilgili üzüntümü ve onun gerekliliğini sizinle paylaşmak. TED ولكن قبل أن أقوم بذلك, ما أحب أن أفعله الآن هو أن أشارككم حزني الشديد عن نظام العناية الصحية و الحوجة لذلك معكم.
    Şimdi nedenini hatırlamadan yas tutmam gerekiyor. Open Subtitles أحتاج وقتاً لأحزن فيه .. ولا أريد أن أتذكر من سبب حزني.
    Gideremezsin sen benim acımı, usulca okşasan bile beni. Open Subtitles حزني على أية حال حلوة مداعباتك على أية حال حلوة مداعباتك
    Beni kullandın. acımı kullandın. İşimi, beni,.. Open Subtitles لقد قمتِ بإستغلالي , وإستغلال حزني وعملي وشخصيتي
    acımı dindirmek için tüm zaman boyunca yedim ve sonunda böyle oldum! Open Subtitles كنت اكل طوال الوقت لكي اخفف حزني واصبحت هكذا
    Burada oturup kendime, Üzgün olmanın... ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. Open Subtitles لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه
    Bütün bu olanlar hakkında ne kadar Üzgün olduğumu anlatamam. Open Subtitles لا يمكنني إخبارك عن مدى حزني لكل ما يحصل
    Havalimanına asla ulaşamadıkları gerçeğini veya kederimi yaşama sürecinden kaçınmak için yaptıklarımı değiştirmez. Open Subtitles لا تغير من حقيقة انهم لم يستطيعوا الوصول إلى المطار , أو الأشياء التي فعلت لتجنب معالجة حزني
    Biraz depresif durumdayım, Avukat. Şu anda kederimi pahalı bir viski şişesi içinde boğuyor olmayı tercih ederdim. Open Subtitles أنا محبطٌ قليلاً أيها المحامي لقد كنتُ غارقاً في حزني مع زجاجة ويسكي فاخرة
    Manastırda huzur bulamadım ve üzüntüm öfkeye dönüştü. Open Subtitles لم أجد السلام في الدير و حزني تحول إلى غضب
    Gizli üzüntümü okuduğunda gururlu gözlerinden acımasız, hor görü alevlerinin bana fışkıracağını biliyorum. Open Subtitles لا أستطيع تصور الازدراء المرير والذي يحرق وجهي من عينيك الفخورة عندما قرأتِ حزني الذي حاولت أن أخفيه.
    Neden olduğunu hatırlamadan yas tutmaya ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج لوقت لكي أحزن بدون تذكير نفسي بسبب حزني
    Tabii acım daha güzel bir şey yaratma konusunda bana ilham verirse başka. Open Subtitles ما عدا أن حزني سيلهمني لصنع شيء أعظم
    keder sürecimde kendimi geliştirmemi sağlayan olanaklara sahibim. TED لدي الإمكانيات لأخطو للأمام في وقت حزني.
    İş yerimde bir arkadaşın da babası birkaç ay önce vefat etti. O benim Yasımı anlıyor. TED هناك صديق في العمل والده مات منذ بضعة أشهر، وهو يفهم حزني.
    ..olaylarını üniversitede bırakmıştım ama.. sanırım bunu kendi üzüntümde telafi ediyorum. Open Subtitles لكن أعتقدني أعوض ذلك بإغراق حزني في احتساء الخمر.
    Sana, Jack'in ölümüne ne kadar çok üzüldüğümü aktaracak kelimeler bulamıyorum. Open Subtitles أنا لا أملك الكلمات لكي أبدي لك حزني على فقدان جاك.
    Tanrım, fazla insanın pumaları bilmemesi beni çok üzüyor. Open Subtitles ،رباه، ذلك يثير حزني أن الكثيرين لا يعرفون بأمر الفهود
    Biri görürse eğer, kederimden bunu yaptığımı düşünebilir Ama şu an Kederim falan yok Open Subtitles يبدو انك تحاول ان تخفف من حزني لكني لست كذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus