Sözleşme tarihi 8 Haziran 1925. paragraf 34, A maddesi. | Open Subtitles | عقد تاريخه الثامن من حزيران 1925 ، الفقرة الرابعة والثلاثين |
Caitria O'Neill: O bendim. Geçen Haziran, Monson Massachusetts`deki evimizin önünde | TED | كايتريا أونيل: هذه أنا أمام منزلنا في مونسون، ماساشوستس في يونيو حزيران الماضي. |
Bunları ilk olarak 6 Haziran'da yayınlanan açıklamalardan duyduk. | TED | لقد سمعنا عن هذا ابتداء ب الكشف في الفترة من 6 يونيو حزيران. |
June Gurwitch'i arıyoruz. June Burdett olarak da biliniyor. | Open Subtitles | نحن نبحث عن يونيو/حزيران جورويتش، معروف كذلك بيونيو/حزيران بورديت. |
Ama ben çok hevesliydim ve Haziranda ilk duyuruyu yaptığında... hemen indirdim. | Open Subtitles | ولكني كنت تواق جدا، وعندما قام بنشره في حزيران قمت بتحميله مباشرة |
Haziran 2018'den bu yana 900'den fazla çocuk ailelerinden alındı. | TED | تم أخذ أكثر من تسعمئة طفل من والديهم منذ حزيران عام 2018. |
2017 yılının Haziran ayında Atlanta, Georgia'nın güneyindeki yerel bir aşevinde bir grup insanla birlikte gönüllü oldum. | TED | في حزيران عام 2017، تطوعت مع مجموعة في مخزن للطعام المحلي على الجانب الجنوبي من مدينتي في أتلانتا، جورجيا. |
Haziran'da yine Afrika'ya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهبة إلى أفريقيا مرة أخرى في يونيو حزيران. |
Haziran'da onunla beraber Meksika'ya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب الى المكسيك معه في يونيو حزيران. |
13 Haziran Cuma, saat 7:01. | Open Subtitles | إنه الساعة 7: 01 يوم الجمعة فى الثالث عشر من حزيران. |
Haziran 1932'de, Frank Bennett'i, evinde, işçisinin önünde tehdit etmedin mi? | Open Subtitles | لم تهددي فرانك بينيت بقتله في منزله.. أمام مساعده في حزيران 1932؟ |
Onu Haziran'da açan taze bir gülü sever gibi sevdim. | Open Subtitles | عندما تظهر حبيبتي كل يوم مشرقة كزهرة في حزيران |
7 Haziran 1 922 Anlaşma halk oylamasıyla kabul edildi. | Open Subtitles | السابع من حزيران 1922 تم تعزيز الاتفاقية باستفتاء شعبي. |
Mahkûmiyet tarihi: 6 Haziran '97. | Open Subtitles | تمّت إدانته في السادس من حزيران عام 1997 |
Ama üç ay içinde istiyorlar. Haziran'da istiyorlar. | Open Subtitles | لكنهم يريدونه خلال 3 أشهر فسوف يقومونه فى حزيران. |
Benim de bir kızım var. Haziran da 10 yaşında olacak. | Open Subtitles | عندي بنت صغيرة ستبلغ العاشرة في شهر حزيران القادم |
Bence oğlunuzun bu evden taşınıp tek başına yaşamaya başlaması için verebileceğim tarih en geç 15 Haziran. | Open Subtitles | استطيع القول أنني سأجعل ابنكم يغادر و يعيش لوحده في الخامس عشر من حزيران |
June'un onu çocuğuna götürmesini istiyor. | Open Subtitles | هو يجب أن ينوى ليونيو/حزيران إلى قده إلى طفله. |
Bu çok garip, çünkü Haziranda ben ayrıldığımda, ...bir avukatla görüşmüştüm, ve o bana işimi geri vermek zorunda olduğunuzu söylemişti. | Open Subtitles | أمرٌ غريب ، لأنه .. عندما غادرت في شهر حزيران قابلت محامياً ، وأخبرني أنه من المستحيل ان لا أستيعد وظيفتي |
Haziranın sekizi hala ikinci çeyrekte olduğundan iyi bir şeydir. | Open Subtitles | لأن الثامن من يونيو/ حزيران ما زال في الربع الثاني |
İlk defa 1954 yılında planlanmış ancak yapımına 1970'in Temmuz'unda başlanabilmiş. | Open Subtitles | التخطيط لذلك بدأ منذ عام 1954 ز لكن البناء لم يبدأ حتى حزيران عام1970 ن |
Hele bir de aylardan haziransa. | Open Subtitles | لأنه في شهر حزيران |
1990 Haziranının başlangıcında, DAC'nin sınırları gereksizdi. | Open Subtitles | مع بداية حزيران 1990 أصبحت حدود جمهوريتنا بلا قيمة |