çok üzücü. Kararını değiştirmediğinden emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | حزين جداً ، أردنا ان نتأكد من انك لم تغير رأيك |
Ailenin hikayesini biliyorum. çok üzücü. | Open Subtitles | أعرف تاريخ عائلتك المرضي إنه تاريخ حزين جداً |
Pizza alamadığı için çok üzgün... ve ben aldım. | Open Subtitles | إنـهُ حزين جداً لأنه لايملك بيتزا وأنا أملك |
Joey evi kaybettiği için çok üzgün | Open Subtitles | جوى حزين جداً لأنه لم يحصل على ذلك المنزل |
Sosyal hayatımı açığa çıkaracaksan, Çok hüzünlü bir manzara görürsün. | Open Subtitles | إن كان هذا رأيك في حياتي العامة فإنه حزين جداً |
Light çok üzgünüm ama arkadaş olamazdık. | Open Subtitles | لايت أنا حزين جداً لا يمكن أن نكون أصدقاء |
Neden bu kadar üzgünsün William? | Open Subtitles | لم أنت حزين جداً يا (ويليام) ؟ |
Rehabilitasyon merkezleri falan kurulmalı çöp muamelesi yapılmamalı bu çok üzücü bir şey. | Open Subtitles | مراكز تأهيل, وهم الآن فقط.. يستخدمون كنفايات. الأمر حزين جداً, و.. |
- Doğru. Üzücü bir durum. - Evet, çok üzücü. | Open Subtitles | ـ نعم ، هذا حزين للغاية ـ نعم ، حزين جداً |
Bu çok üzücü ve korkunç Ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | وهو يبتزها هذا حزين جداً وبشع، علينا أن نساعدها |
Sanırım birine açıIması gerekiyordu. çok üzücü bir durum. | Open Subtitles | أنه يتحرق شوقاً ليخبرني ، أنه حزين جداً |
Gelecek bir kaç hafta boyunca onu ziyaret etmeye çalışacağım, ama yapamazsam, bu benim için çok üzücü olacak, ama gerçekten, bu sadece benim insan olduğum anlamına gelir. | Open Subtitles | سَأُحاولُ زيَاْرَته على الأسبوعانِ القادمِ، لكن إذا أنا لا أَستطيعُ، ثمّ ذلك سَيَكُونُ حزين جداً لي، لكن حقاً، هو سَيَعْني فقط بِأَنِّي إنساني. |
Ben düşünmek sen görünüyor çok üzgün. | Open Subtitles | اوه ميسا تعتقد يوسا يبدو حزين جداً جداً. |
Eleyna Pavleck Jimnastik Merkezi'nde çok üzgün bir gün. | Open Subtitles | لهو يوم حزين جداً هنا في الصالة الرياضية الخاصة بـ إلينا بافليك. |
Ama yapamam, çünkü çok üzgün olacağım. | Open Subtitles | لكنني لن أفعل لأنني سأكون حزين جداً |
Hepsi ağlıyorlardı. Çok hüzünlü bir manzaraydı. | Open Subtitles | لقد كانوا جميعاً يبكون والجميع حزين جداً |
Light çok üzgünüm ama arkadaş olamazdık. | Open Subtitles | لايت أنا حزين جداً لا يمكن أن نكون أصدقاء |
Sadece, acaba erkekleri kendisinden uzaklaştıracak bir şey yapıyor olabilir mi diye sordum sanırım sonra da aklına Üzücü bir şey geldi. | Open Subtitles | لقد فقط سألتها اذا كان هنالك شيئ ما تفعلة يبعد الرجال عنها و بعد ذالك خمنت انها فكرت بشيئ ما حزين جداً |
üzgün bir yüz ifadesi vardı. Şimdiye kadar hiç görmediğim üzgün bir ifade. | Open Subtitles | بوجه حزين جداً . حزناً لم أرى مثله أبداً |
- Alo, üs. Burada çok mutsuz bir kuş var. | Open Subtitles | لديكى طائر حزين جداً على الأرض |
Bir tanesi üzüldüğüm zamanlar için, diğeri ise çok üzüldüğüm zamanlar için. | Open Subtitles | في الواقع، واحد في حالة كنت حزين، والآخر في حالة كنت حزين جداً |
Bu harika, bu güzel maceranın birgün biteceğini bilmek beni çok üzüyor. | Open Subtitles | إن هذا يجعلني حزين جداً حيث أن عليه أن ينتهي في يوم ما هذه.. هذه الحمامة، إنها جميلة |