- Ne için? Sen benim için yaparsan ben de senin için bir şeyler yaparım. Biraz iyi niyet göster. | Open Subtitles | أنا أعمل لك، أنت اعمل لي ارنى بعض حسن النيّة |
Aidat planını kabul edersem iyi niyet göstergesi isterim. | Open Subtitles | نعم، لا أعرف إذا كنت سأقوم بخطة التسديد هذه أنا بحاجة لعرض حسن النيّة كما تعرف |
Aidat planını kabul edersem iyi niyet göstergesi isterim. | Open Subtitles | نعم، لا أعرف إذا كنت سأقوم بخطة التسديد هذه أنا بحاجة لعرض حسن النيّة كما تعرف |
Onu salarsak, iyi niyetimizin bir göstergesi olarak algılarlar. | Open Subtitles | إن تركناها ترحل فسيعتبرون الأمر علامة على حسن النيّة |
Aurora'yı yanımızda tutmak, ihtiyacımız olan iyi niyeti elde etmemizi sağlar. | Open Subtitles | إبقاء (أورورا) قريبة يكدّس حسن النيّة التي نحتاجها. |
İyi niyetinin bir göstergesi olarak borcunun bir kısmını nakit olarak alayım. | Open Subtitles | دعني آخذ بعضًا مما تدين بهِ نقدًا كدلالة على حسن النيّة. |
Adamlarından birini burada bırakırım. İyi niyet adına. | Open Subtitles | سأترك أحد رفاقي هنا، تعبيراً عن حسن النيّة |
Ailemize karşı ortak iyi niyet yoksunluğu tamamen haksız olmayabilir de. | Open Subtitles | نقص متبادل في حسن النيّة نحو أسرتنا والذي ربّما معهما حقّ حياله. |
Sözde iyi niyet göstergesi olarak bir tren dolusu Yahudi'nin Budapeşte'den ayrılarak daha güvenli bir yere gidebileceğini duyurdular. | Open Subtitles | أعلنوا بأنّ قطار واحد ملئ باليهود يمكنه أن يغادر "بودابست" الى إتجاه آمن كما يسمّى ببادرة حسن النيّة |
Onların dediğine göre, bu bir iyi niyet göstergesiymiş. | Open Subtitles | كبادرة، كما يزعمون على "حسن النيّة". |
İyi niyet göstergesi olarak. | Open Subtitles | علامة على حسن النيّة. |
İyi niyet göstergesi olarak. | Open Subtitles | تعلمون، لإظهار حسن النيّة. |
- İyi niyet sadece... | Open Subtitles | - حسن النيّة أخذ طويلاً... |
- İyi niyet John. | Open Subtitles | - حسن النيّة |
Paylaştığımız iyi niyetimizin karşılığını da gördüğümüz oldu ama çok iyi bey ve hanımlardan dalga geçer şekilde hakaretler de işittik. | Open Subtitles | سمعنا ما يكفينا عن حسن النيّة لكن الإهانات الفكاهيّة تردنا من بعض ألطف الرجال والنساء. |
Bak, diyorum ki eğer onu bırakırsak, iyi niyetimizin göstergesi olarak bakarlar. | Open Subtitles | اسمع، كلّ ما أقوله هو أنّي أرى... إن تركناها ترحل فسيعتبرون الأمر علامة على حسن النيّة |
Aurora'yı yanımızda tutmak, ihtiyacımız olan iyi niyeti elde etmemizi sağlar. | Open Subtitles | إبقاء (أورورا) قريبة يكدّس حسن النيّة التي نحتاجها. |
İyi niyetinin de bir göstergesi olarak eski düşmanımız bize bu akşamki tiyatro için bilet getirmiş... | Open Subtitles | وكإثبات على حسن النيّة من عدوّتنا القديمة، تذاكر لعرض الأوبرا اللّيلة. |