| Yanında double Wide denilen doping verici varken bir yandan da ot çektiğini söylersen sana inanırım. | Open Subtitles | الآن لو قلتي لي أنها مع مدمن عريض مزدوج وتحمل أنبوبة حشيشة عندها سأصدقك |
| Onları bir tacire sattım. Bana ot verdi ve hepsini tüttürdüm. | Open Subtitles | بعتها لتاجر مخدرات أعطاني حشيشة وقد دخنتها |
| Gran'in kireçlenmesi için ot bile alamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أجد حشيشة لتعالج إلتهاب المفاصل لديها. |
| Bu kedi insülin verdiğin, ucuz esrar ve kedi nanesi aldığın bu diyabetik kedi kimseyi bulamayacağını kabullendiğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذه القطة.. تلك القطة المريضة بالسكر و التي تحقنها بالأنسولين و تشتري لها حقيبة بداخلها حشيشة الهر بقيمة عشرة دولارات |
| Daha koridordan esrar kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | بوسعي أشتمام رائحة حشيشة لعينة من منتصف الرواق |
| Kum tepesi ipek otu her baharda Florida'nın kumlu çayırlarında çiçek açar. | Open Subtitles | تزهر حشيشة تل الرمل اللبنية كل ربيع في المروج الرّمليّة في فلوريدا |
| Daima kardeşin olarak kalacağım, Vato Loco. | Open Subtitles | أَبَداً. أنا سَأَكُونُ دائماً أخّوكَ ، يا مجنون حشيشة |
| Kesinlikle bir şeyler hissediyorum. İyi otmuş. | Open Subtitles | بالتأكيد أني أشعر بشيء ما الآن هذه حشيشة جيدة |
| Evet, Tansy, tamam. | Open Subtitles | تعال فيه، حشيشة دود، إنتهى. |
| Bir dostum Reynolds'a ot satmış. | Open Subtitles | أحد أصدقائي باع حشيشة لـ مات رينولدز. |
| Hayır, sadece ot istediler. | Open Subtitles | لا. اعتقد انهم يريدون فقط حشيشة. |
| Kuzeninin verdiği ot bombaymış. | Open Subtitles | حشيشة ابن عمك هي القنبلة حقاً؟ |
| Bak, testte ya görünecek, ya da görünmeyecek. Tamam mı? ot bu ya. | Open Subtitles | سيكون إما إيجابي أو سلبي إنها مجرد حشيشة! |
| Büyükçe bi' ot çekeriz şimdi, di' mi? | Open Subtitles | علينا أن ندخن حشيشة كبيرة, صحيح؟ |
| Doğru ya! ot. | Open Subtitles | اوه نعم ، حشيشة |
| esrar içen tek kişi ben değilim ki. | Open Subtitles | أنا لست الوحيدة التي تدخن حشيشة جيدة |
| İki tane içi görünmeyen kutu aldık, birine devlet onaylı THC içeren esrar koyduk, diğeri ise boştu. | TED | لدينا صندوقين مبهمين، واحد مصدق رسميا انه يحتوي التتراهيدروكانابينول ماريجوانا (حشيشة)، و الاخر فارغ. |
| Büyük... eee... ölçüde esrar. | Open Subtitles | في الأغلب حشيشة. |
| Cadı Berty'nin otu olarak da bilinir. Büyü yapmında kullanılan bir bitkidir. | Open Subtitles | وتعرف أيضاً "حشيشة ست الحسن", عشبة تستعمل لممارسة الشعوذة. |
| Vato Loco sonsuza dek, carnal. | Open Subtitles | مجنون حشيشة إلى الأبد ، يا أخي |
| Evet, güzel otmuş. | Open Subtitles | أجل, هذه حشيشة جيدة,... |
| Beni duyuyor musun, Tansy? . | Open Subtitles | قرأتني، حشيشة دود؟ |
| -Senin kazkafa olduğunu düşünüyor. -Öyleyim zaten. | Open Subtitles | -إنه يعتقد بأنك رأس حشيشة |