"حصرية" - Traduction Arabe en Turc

    • ait
        
    • özel bir
        
    • seçkin
        
    • çok özel
        
    • ayrıcalıklı
        
    • haber
        
    • seçkindir
        
    Birbirimize ait olmayalım diyen sendin. Ben sadece senin istediğin şeyi yapıyorum. Open Subtitles أنت من اقترح العلاقة ال"لا حصرية" ، و أنا أنفذ ما طلبتيه
    Birbirimize ait olmadığımızı biliyorum. Open Subtitles هذا جيد. انا اعلم اننا علاقتنا ليست حصرية.
    Jae Myung'un 13 yıl önceki kayıtlarından özel bir görüntü yayınlayacağını söyledi. Open Subtitles لقد قالت أيضاً أنها سوف تذيع .مقابلة حصرية معه منذ 13 عام
    Çok özel bir okul. Oraya gitmek için annemle konuşmanız gerekiyor. TED هي حصرية للغاية، عليك التكلم مع أمي للالتحاق بها.
    En seçkin olanı ise efsanevi editör, Clayton Harding'in ev sahipliğinde yapılan "Sharps" dergisinin partisiydi. Open Subtitles هذه إحدى أكثر الحفلات حصرية حفلة مجلة شارب الذي يستضيفها الناشر الأسطوري كليتون هاردي
    ayrıcalıklı olmak ya da birlikte yaşamaya başlamak bir aşamadır. Open Subtitles أن تكون العلاقة حصرية تعتبر مرحلة أو الانتقال للعيش سوية
    Bir muhabir ve editörünün, nasıl yakınlaştığı ile ilgili bir haber mi? Open Subtitles قصة حول مراسل ومحررها في مقابلة حصرية بين الملاءات؟
    Bir şey bulamazlardı. Oluşumumuz oldukça seçkindir. Open Subtitles لكنهم لن يستطيعوا ايجاد شيء مؤسستنا حصرية للغاية
    Çaresiz demişken, birbirine ait olmadan çıkma dünyasında hayat nasıl gidiyor? Open Subtitles بالرياضة بمناسبة التحدث عن الإحباط كيف تسير الحياة فى عالم المواعدة ال"غير حصرية" ؟
    Bizim şu birbirimize ait olmadan çıkma işini düşünüyorum da, sen anlaşmanın üzerine düşen kısmını uymuyorsun. Open Subtitles "لقد كنت أفكر بموضوع علاقتنا ال"لا حصرية و كيف أنك لا تنفذ الجزء الخاص بك من الإتفاق
    Birbirimize ait değiliz dedik, Luke. Open Subtitles لقد قلنا أننا بعلاقة غير حصرية
    Biliyorum ama şu, birbirimize ait olmama olayını senin kaldırabileceğinden o kadar emin değilim. Open Subtitles أنا لست متأكد من أنكى ستستطيعين التعامل مع وضعية ال "لا حصرية" تلك
    Bu gazeteci hava donanımını takarak özel bir röportaj için aşağıya inecek. Open Subtitles سينزل مراسلكم من عنان السماء، لمقابلة حصرية.
    Geri döndüğünde senden özel bir röportaj istiyorum. Open Subtitles سأحصل منك على مقابلة شخصية حصرية عندما تعود
    Ayrıca, yeni bir kulüp açtım bundan daha da özel bir yer. Open Subtitles إلى جانب ذلك .. لقد فتحت بالفعل نادي جديد .. أكثر حصرية من هذا
    Birinci hatta Staten Island'dan Paul ile özel bir bağlantımız var. Open Subtitles الخط 1 مكالمة حصرية من باول من جزيرة ستاتن
    Benim esprili ve zarif kravatlardan oluşan küçük ama seçkin bir koleksiyonum var. Open Subtitles .. مجموعة صغيرة لكن مجموعة حصرية المضحكة والذكية منها
    Çok daha seçkin bir yer biliyorum ama giriş ücreti biraz fahiş. Open Subtitles أعرف مكاناَ أكثر حصرية لكن سعر القبول أكثر عقلانية
    Sizce bu çok özel tava setinin fiyatı ne kadardır? Open Subtitles كم كنت أعتقد أن هذا حصرية تكاليف مجموعة خزفي؟
    Bu sabah çok özel bir programımız var. Çok özel bir konuk ile özel bir röportaj yapacağım. Open Subtitles برنامج مميّز هذا الصباح لأجلكم، مقابلة حصرية مع ضيف مميّز
    Bu bir TED Ödülü sayılmaz, ama laboratuvarımızdan ayrıcalıklı bir tişört. TED ليست كجائزة تيد، لكنها قمصان حصرية من مختبرنا
    ayrıcalıklı haklar olan bir yerde bu güzel domino masası Tunica'daki kumarhanemde olacak. Open Subtitles لذا الآن وفورا حقوق حصرية أريد طاولة الدومينو هذه في فندقي بتوليكو
    Peki hangisi oradaki siyah helikopterleri haber yaptı? Open Subtitles حقاً؟ أيهم حصلت على حصرية تواجد مروحية الأشرار
    Davetli listesi fazlasıyla seçkindir. Open Subtitles قائمة المدعوين هي حصرية جدا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus