Ama beni bir sonraki gezegende bırakmanıza gerek kalmayacak, Albay. | Open Subtitles | لكنكَ لستَ مضطراً لإلقائي على الكوكب التالي يا حضرة العقيد |
Her yeri taradık, Albay. Tek bir iz bile yok. | Open Subtitles | لقد قمت بتمشيط المكان بأكمله يا حضرة العقيد ليس هناك أي أثر |
Kasayı geri alabilmek büyük bir şans, Albay. | Open Subtitles | لقد كانت استعادة الخزينة ضربة حظ حقيقية يا حضرة العقيد |
Albay. Güvenlik kapısı 3'teki muhafızlara bir köpekle ağaçlığı aramalarını emrettim. | Open Subtitles | حضرة العقيد, لم آخذ إذنك فى إرسال كلب إلى حراس البوابة الأمنية رقم 3 |
Hayır Albayım, bana hakaret etmeye çalışıyorsunuz galiba. | Open Subtitles | لا .. حضرة العقيد ، أعتقد أنك تحاول إهانتي |
Albay, neden yerleşmemiz için burayı seçtiniz? | Open Subtitles | حضرة العقيد ، كيف حصلت لنا على هذا المكان ؟ |
Albay Teslim olmaları için biraz sert olmak zorundayız.. | Open Subtitles | حضرة العقيد أظن علينا فعل شيء أكثر عدوانية لإجبارهم على الإستسلام |
O halde sorumluluğu neden almıyorsunuz? Ben, İngiliz Askeri İstihbaratı'ndan Albay Elenor Grant. Teşekkürler Albay. | Open Subtitles | لذا لما لا تُزيحيه عن كاهلك؟ أنا العقيد اليانور غرانت، من الاستخبارات العسكرية البريطانية. شكرا لكي، حضرة العقيد. |
Burada yeniden deneme yapamayız Albay. | Open Subtitles | أترى، نحن لا نرتكب نفس الخطأ هنا، حضرة العقيد. |
Saygısızlık etmek istemem Albay. Fakat şu an tam sırası. | Open Subtitles | مع كل الإحترام حضرة العقيد بل الوقت مناسبٌ تماماً |
Her şey ortada. Göstermeme gerek yok, değil mi Albay? | Open Subtitles | ربما لستُ بحاجةٍ لأُعلمكَ بما هو بيّن أليس كذلكَ حضرة العقيد ؟ |
Kolunuza iyi bakın, Albay ve kendinize yeni bir ada bulun. | Open Subtitles | أعتني بذراعك، يا حضرة العقيد. وأبحث لنفسك جزيرة جديدة. |
Bu ülkeye olan hizmetlerinizden dolayı size teşekkür etmek istiyorum Albay. | Open Subtitles | أود أن أشكرك شخصياً لخدمتك لهذه البلاد يا حضرة العقيد |
Size bu ülkeye verdiğiniz hizmetler için bizzat teşekkür ederim Albay. | Open Subtitles | أود أن أشكرك شخصياً لخدمتك لهذه البلاد يا حضرة العقيد |
Ama Albay, birdenbire çıkıp geliyorsunuz. | Open Subtitles | لكن حضرة العقيد ..هلسأخرجهكذا؟ |
Kulaklarımı açtım Albay Martin. | Open Subtitles | حسنا، انا مصغي حضرة العقيد مارتن |
Albay, Bayan Ancelin, affınızı istiyor. | Open Subtitles | حضرة العقيد الانسة انسلان تعتذر |
Belki de bu plandan vazgeçmelisiniz Albay. | Open Subtitles | ربما عليك قص هذا الشريط حضرة العقيد |
Sizin için daha yavaş söyleyeyim Albay. | Open Subtitles | سأتحدث ببطئ لتستفيد يا حضرة العقيد |
- Hayır, Albayım inanın yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | لا .. حضرة العقيد أنت مخطئ في هذا |
Haydi ama sakinleşin Albayım. Bize ne olduğunu anlatır mısınız lütfen? | Open Subtitles | دعنا نهدئ حضرة العقيد ..أخبرنا |