Sırf onun varlığı bile savcının iddiası lehine duygusal bir darbe etkisi yapacak. | Open Subtitles | مجرد حضورها سيكون دفعة معنوية كبيرة لقضية الإدعاء |
Eğer onun varlığı seni rahatsız ediyorsa gidebilirsin. | Open Subtitles | اذا كان حضورها يهينك فبوسعك ان تغادر |
"Göz alıcı varlığı sayesinde gün yedi kat daha aydınlanır." | Open Subtitles | "يوم في حضورها المُشرق، أنمو سبع مرّات أكثر إشراقاً." |
Delancey evindeki varlığı görmezden gelmek için fazla önemliydi ama vücut diline bakınca doğruyu söylüyor gibi gözüküyor. | Open Subtitles | "حضورها في منزل "ديلانسي كان قوياً كفايه حتى لا أتجاهله لكن تصرفاتها توحي بانها صادقة |