İkisi de sadece bir paragraftı. Ne yazık ki onları ezberledim. | Open Subtitles | و كلاهما مكون من فقرة واحدة للأسف حفظتها |
Dostum, onu milyon defa gördüm, ezberledim artık. | Open Subtitles | يا رجل ، رأيت هذا أكثر من مليون مرة. أنا قد حفظتها. |
Hey, Olive, ben ezberledim ve sana şu kadarını söyleyeyim... ve hala saçmalıktan başka bir şey değil! | Open Subtitles | "أوليف " ، لقد حفظتها و أقول لك إن الأمر يعاودنى طوال الوقت و هو شئ نتن على جليد ساخن داعر |
Belki şaşıracaksın Picton, ama bu meydanı bir yıl önce gördüm ve koz olarak sakladım. | Open Subtitles | قد تفاجئ أنى رأيت هذه الأرض قبل سنة و حفظتها عن ظهر قلب |
Asla erimez. Yüzde birlik "polivinil asetal resin" içinde sakladım. | Open Subtitles | ستبقى للأبد, فقد حفظتها في محلول 1% من البوليفينيل أسيتيل ريسين |
Anladım! Anladım! Lanet kelimelerini Anladım artık, tamam mı? | Open Subtitles | حفظتها ، حفظتها ، أعرف كلماتك اللعينة ، حسناً ؟ |
Anladım! Anladım! Lanet kelimelerini Anladım artık, tamam mı? | Open Subtitles | حفظتها ، حفظتها ، أعرف كلماتك اللعينة ، حسناً ؟ |
- O konuşmayı seviyorum ve ezberledim bile. | Open Subtitles | -تعجبنى هذه العبارة و قد حفظتها بالفعل |
- Ikea mobilyaları. ezberledim. | Open Subtitles | -هذه منتجات إيكيا للمفروشات, لقد حفظتها |
- Sorun değil ben ezberledim. | Open Subtitles | هذا صحيح لقد حفظتها ، أنها 1(أ)، |
Chole'nin masasındakini ezberledim. | Open Subtitles | حفظتها من نظري إليها على مكتب (كلوي). |
Ben de ezberledim. | Open Subtitles | حفظتها |
Eksiksiz ezberledim. | Open Subtitles | حفظتها جيداً |
Bir yere sakladım biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنني حفظتها في مكان ما هنا |
Formaldehit yoktu, o yüzden zeytinyağında sakladım. | Open Subtitles | لم يكن لدي غاز الـ "فورمالديهايد" لذا حفظتها في زيت الزيتون |
Onu sakladım. | Open Subtitles | -لقد حفظتها |
Kaygılanma Anladım. | Open Subtitles | لاتقلقي، انا حفظتها |
"Birliktelik" Anladım. | Open Subtitles | التجمع" , لقد حفظتها" |
- Anladım. - Git. | Open Subtitles | حفظتها - اذهب - |