Evren bizim parmaklarınızın ucunda sunabileceği ve biz fuck-up sadece bir avuç. | Open Subtitles | اعطاها لنا الكون في متناول يدينا و نحن مجرد حفنه من الفشله. |
Sürekli o kulübün boş iş olduğunu oradakilerin de bir avuç mantar koklayan züppe olduğunu söyler dururdun. | Open Subtitles | لقد كنت تقول أن هذا النادي لا شئ.. إلا حفنه من المتغطرسين الثملين الذين يشمون بتكبر |
Fakat bir avuç dolusu kullanılmamış sekiz atımlık şarjör, anlaşılan geçen ay bir çatışma sırasında kaybolmuş. | Open Subtitles | ولكن حفنه من الأمشاط التى تحتوى على ثمان رصاصات غير مستخدمه من الواضح انهم فقدوا فى اشتباك بالنيران الشهر الماضى |
Hangi Tanrıya inanıyorsun bilmiyorum ama-- ...siz bir avuç hasta orospu çocuğusunuz. | Open Subtitles | لا أعلم أي أله تؤمن به إلا أنكم حفنه من المعتوهين |
Eminim bir avuç yabancı evimde parti yapsa anlardım. | Open Subtitles | أنا متأكد انني كنت ساعرف أذا حفنه من العرباء أقاموا حفله في منزلي |
Tek önemsedikleri Christine'in "yakınlığı" olan bir avuç beyinsiz asalak. | Open Subtitles | فقط حفنه من الطائشين يهتمون فقط بجماعتها |
Ring ve Highway bir avuç ateşli genci yanlarına alıp... inisiyatif kullanmış ve düşmanı tepelemişler! | Open Subtitles | ليفتنانت رينج و هايوا هما ...حفنه من الشباب الشرس تدربوا على شئ من المبادره الشخصيه , و ركل المؤخرات |
Bunların bir avuç dolusu bile, beni Sultandan daha zengin eder. | Open Subtitles | مجرد حفنه من ذلك تجعلنى أغنى من السلطان |
Bu şehirdeki bir avuç vahşi. | Open Subtitles | حفنه من المتوحشين في هذه المدينه |
Barajda, bir avuç Alman, saat 12'de! | Open Subtitles | حفنه من "الالمان" علي الدشمه الساعه الثانية عشره |
bir avuç kinin toplamalısınız ki | Open Subtitles | حفنه من الكينين الى حورية البحر |
bir avuç polis köpeğinin işime burnunu sokmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا احتاج حفنه من الكلاب يتجولون هنا |
Eğer lanet moronlar tüm bir avuç! | Open Subtitles | حسنا, اذا, انتم جميعا حفنه من الحمقى السخفاء! |