"حقيقاً" - Traduction Arabe en Turc

• gerçekti
• gerçek bir
• Pek
• gerçekmiş
• gerçek değil
• sayılmaz

Çok gerçekti, sanki tekrar sıfır-g ile uzay kıyafetsiz, uzay yürüyüşü yapıyor gibiydim.
كان ذلك حقيقاً كما لو كنت أمشي في الفضاء بدون جاذبية بدون بدلة

Ve tüm şarkı boyunca hissettiklerimizin hepsi gerçekti.
وكل شييء شعرنا به فى الأغنية كان حقيقاً.

Varlığını unuttuğum hayvan oskarlarına gelmiş gibiyim. Aflac! Ben gerçek bir ayı değilim!
أنا أشعر أني في حفل الأوسكار للحيوانات التي قد نسيتها لست دباً حقيقاً

Yani benim için yenilikler için gerçek bir kanal oluşturmak, ve bunun özgür bir yenilik olması önemli.
إذاً بالنسبة لي، من المهم أن نصنع ممراً حقيقاً للإبتكار. وهذا الإبتكار مجاني.

Pek bilmiyorum ama oldukça büyüleyici bir düşünce.
لا أعرف حقيقاً لكن أعتقد إنها فكرة ساحره

Herşey gerçekmiş gibi görünecek.
الواقع الذي ستراه سيبدو حقيقاً جداً،

Geri adım atmanın gerekli olmadığı gerçek değil mi?
هل حقيقاً انكي لم ترجعي خطوه للوراء ؟

Pek sayılmaz, eskiden çocuklar oynardı oralarda.
ليس حقيقاً لقد إعتاد الأطفال على اللعب هُناك

Neyse, benim için gerçekti ve önemli olan da bu.
كان حقيقاً بالنسبة لي. هذا ما أعتقد.

Hepsi gerçekti. Bu hafta ve lisede yaşadıklarımız.
كله كان حقيقاً هذا الاسبوع , الثانويه

Holden, yaşadıklarımız gerçekti.
هولدن , ماكان بيننا كان حقيقاً

Ve o gerçekti. Tanrının bir suretiydi.
كان حقيقاً رؤية إلهية

- gerçekti!
-كان حقيقاً

gerçek bir hayalet ya da değil, bilmiyorum ama bir şey gördüğünden emindim.
حتي لو رأي شبح حقيقاً أو لا فاأنا لاأعرف لكني متأكد بأنهُ رأي شيئاً

gerçek bir elmasa dokunmayı hayal bile edemezdim.
لم أتصوّر أبداً أنّي سألمس ماساً حقيقاً.

"Pek sayılmaz" da ne demek ya?
ماذا بحق الجحيم "ليس حقيقاً" تعني ؟

Yaşadıklarınız size tamamen gerçekmiş gibi gelecek.
الواقع الذي ستراه سيبدو حقيقاً جداً،

Ve Cahill'in bizim hakkımızda söylediği her şey gerçekmiş gibi gözükmeye başlayacak.
وكل شيء قالهُ (كاهيل)بشأننا سيبدو حقيقاً.

Sadece, bu gerçek değil, saçmalığın daniskası.
فقط ان لم يكن حقيقاً, فهو لا شيءِ