Bu odadaki insanlar Will'in idam edilip edilmemesi gerektiği konusunda anlaşamayabilir, ama bence herkes bu hikayenin en iyi versiyonunun hiçbir öldürme vakasının olmadığı bir versiyonu olduğu konusunda hemfikir olacaktır. | TED | بعض الحاضرين قد يعترض في اذا ما حق حكم الاعدام على ويل لكن اعتقد ان الجميع سيوافقني الرأي ان افضل نسخه من قصته تكون تلك القصة التي لم يحدث فيها قتل |
Bu problemi çözüş şeklimiz idam cezası konusunu büyütmekten geçiyor. | TED | طريقة حل هذه المسألة تقع في جعل مسألة حكم الاعدام اكبر |
İdam cezası hikayesinin dört bölümüne sahibiz, ama daha öykü başlamadan önce neler oluyor? | TED | لدينا هذه الخمسة ابواب من قصة حكم الاعدام ولكن ماذا يحدث قبل ان تبدأ تلك القصة؟ |
Yarın biz yola çıkmadan önce bunu diğer savaş esirleriyle beraber infaz edin! | Open Subtitles | نفذّوا حكم الاعدام فيه مع الاسرى الآخرين قبل ان نسير غدا |
İnfaz edilmek üzere olan bir mahkum gibi. | Open Subtitles | مثل مجرم على وشك أن يُنفَذ عليه حكم الاعدام |
Birkaç dakika içinde, California Eyaleti Manuel Kane'in idamını zehirli iğne ile gerçekleştirecek. | Open Subtitles | في عده لحظات ستقوم ولايه كليفورنيا بتنفيذه حكم الاعدام عن طريق حقنه سامه |
Yani çocuk istismarcılarının idamını desteklediklerini görürüz. | Open Subtitles | ستجد انه فقط يقف ضد حكم الاعدام هذا كل مايقف ضده |
Bana verilen yetkiye göre, bu idam başlasın. | Open Subtitles | من قبل السلطة المخولة لى يتم حكم الاعدام |
İdam planlandığı gibi bir hafta sonra gerçekleştirilecektir. | Open Subtitles | تنفيذ حكم الاعدام كما هو مقرر بعد أسبوع من الآن |
İdam saatine kadar, idamlıklar hücresinde kalacaksın. | Open Subtitles | ستبقين في زنزانة انتظار حكم الاعدام حتى موعد اعدامك |
Evet, ama ulusal oybirliğiyle idam cezasına karşı olunduğu mahkeme tarafından açıkça belirtildi. | Open Subtitles | على أسـاس أنها قاسـية وغير عادلة ولكن لا تنسـي أن الرأي العام يناهض حكم الاعدام |
Şimdi bu kararı verirken bana sorulan, zaten babasının ölümüyle kurban edilmiş olan bir genç kız için yeni bir kalbin hayatını değiştirme olasılığına karşı, idam cezası kesinleşen bir adam için birkaç gün daha verilip verilemeyeceği. | Open Subtitles | الان لاتخاذ هذا القرار, انا اسأل لامنح بضعه ايام من الحياه لرجل كان فى حكم الاعدام لاكثر من عشره سنوات |
Ama bunun yerine biz idam beklemesine göz yumacağız. | Open Subtitles | وعوضاً عن ذلك ستتركه يتعفن منتظراً حكم الاعدام |
İnfaz ertelendi. Rutin uygulama. | Open Subtitles | حصلوا على تأجيل لتنفيذ حكم الاعدام. |
Neden infaz onurunu siz almıyorsunuz, Rahip? | Open Subtitles | خُذ شرف تنفيذ حكم الاعدام ايها الكاهن |
Şafakta infaz edileceğim. | Open Subtitles | سوف ينفذ حكم الاعدام بي عند الفجر |
İnfaz edilmeyi bekliyor. | Open Subtitles | في انتظار حكم الاعدام |
Önce bir rüya gibi, infaz ettiğimiz Cylonla başladı. | Open Subtitles | بدات باحلام عن (السيلونز) الذي نفذنا حكم الاعدام به |
Tamam, idamını şimdilik erteledim. | Open Subtitles | حسناً , لقد انقذت نفسك من حكم الاعدام |
Tamam, idamını şimdilik erteledim. | Open Subtitles | حسناً , لقد انقذت نفسك من حكم الاعدام |
Bir adamın idamını erteletmek için bile iyi sebeplerim olmalı. | Open Subtitles | يوجد اسباب لتنفيذ حكم الاعدام |