Bu yaşadığımız restoran problemini biraz düşündüm. Ve sanırım bir çözüm buldum. | Open Subtitles | فكّرتُ طويلاً بالمشكلة التي تواجهنا في المطاعم، و أعتقد أنّي وجدتُ حلّاً. |
Dük ve entrikalarından haberim var. Ve Rabbimin bir çözüm sağlayacağına da tam inancım var. | Open Subtitles | ومؤامراته، وأنا أؤمن أن الرب سيلهمني حلّاً |
Yapay kan bir çözüm, ama tedavi değil. | Open Subtitles | الدماء البديلة تعتبر حلّاً لكنّها ليست علاجاً |
Bunu çözeceğiz, ve bunu birlikte atlatacağız. | Open Subtitles | و سنجد حلّاً لهذا و سنتجاوز الأمر معاً |
Bunu çözeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | سنجد حلّاً لهذا، اتفقنا؟ |
Kirayı ödemek istiyorum. Nasıl öderim bilmiyorum ama bir yolunu bulurum. | Open Subtitles | أريد أن أدفع إيجاراً، لا أعلم كيف سأدفع ولكنني سأجد حلّاً |
Yapay kan bir çözüm ama tedavi değil. | Open Subtitles | الدماء البديلة تعتبر حلّاً لكنّها ليست علاجاً |
Yani yapmamız gereken şey daha kalıcı bir çözüm uygulamak. Temiz ve iz bırakmadan yaparız. | Open Subtitles | لذا تبقّى لنا ما يُعتبر حلّاً نهائيّاً ستكون عمليّةً نظيفة. |
Ama organize din, çabucak bir çözüm buldu. | Open Subtitles | ولكن الأديان المُنظّمة سُرعان ماوجدت حلّاً |
Dük ve entrikalarından haberim var. Ve Rabbimin bir çözüm sağlayacağına da tam inancım var. | Open Subtitles | ومؤامراته، وأنا أؤمن أن الرب سيلهمني حلّاً |
Ben senin sorunlarına bir çözüm değil başka bir sorunum. | Open Subtitles | انا لستُ حلّاً لمشاكلك انا مشكلة آخرى |
Mükemmel bir çözüm değil ama bir başlangıç. | Open Subtitles | ليس حلّاً مثاليّاً لكنّه بداية |
Bilimsel muhakeme yöntemi her şey için başka bir çözüm yolu daha olduğunu söyler. | Open Subtitles | المنطق العلمي يقول لنا إنّ هنالكَ حلّاً آخر... |
Bay Başkan kalıcı bir çözüm olmasa bile onların kanlarıyla daha az tedaviye ihtiyaç duyacak, daha çok yaşayacak... | Open Subtitles | سيدي الرئيس, حتى لو لمْ يكُ ...حلّاً جذرياً فبوجود دمهم سنحتاج لمرات علاج أقل, و نعيش أطول و نشعر بحال أفضل |
Çünkü Emma Swan sorunuma bir çözüm buldum. | Open Subtitles | و لمَ ذلك؟ لأنّي وجدتُ حلّاً لمشكلتي مع (إيمّا سوان). |
- Chester, bu bir çözüm değil. | Open Subtitles | و لكن هذا ليس حلّاً |
Ve biz bunu çözeceğiz. | Open Subtitles | و نحن سنجد حلّاً لهذا |
Biz bunu çözeceğiz. | Open Subtitles | سنجد حلّاً لهذا |
Sorun yok. Bunu da çözeceğiz. | Open Subtitles | -لا بأس، سنجد حلّاً |
Geri yerleştirecek çünkü bir yolunu buldum. | Open Subtitles | إذاً، عليها أن تعيد أغراضها إلى مكانها لأنّني وجدتُ حلّاً للخروج من هذا المأزق |
Sana inanıyorum. Eninde sonunda bir yolunu bulacaksın. | Open Subtitles | أنا أثق بك ستجدين حلّاً في النهاية |