Ona dokunursan, ellerini keser ve onlarla kıçını kaşır. | Open Subtitles | هو سَيَقْطعُ يَدّكَ وخدشُ حماركَ مَعه إذا تَمْسُّها. |
Böyle konuştuğun için senin kıçını kilitleyecekler. | Open Subtitles | هم سَيَخْزنونَ حماركَ لكلام مثل ذلك. |
Nankör kıçını kurtarıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ التَوفير حماركَ الجاحد. |
"Umarım ayağım kıçında sıkışmaz" derdin, yada, " tam dışarıya çıkarken ayağını kıçımda sıkıştırmayım" derdin yada klasik olan, " kıçını tekmeliycem" derdin. | Open Subtitles | تَقُولُ، "أَتمنّى قدمَي "لا يُلْصَقُ في حمارِكَ." ، أَو "لا يَتْركُ قدمَي يَنحصرُ في الباب حماركَ الخارج." أَو الكلاسيكيون، "سَ ضِعْ قدمي في حمارَكَ." |
Getir o kıçını buraya. | Open Subtitles | إستعدْ حماركَ هنا. |
İlk fırsatta senin de kıçını kızartacaktır. | Open Subtitles | هي ذاهِبة إلى taser حماركَ يُصادفُ هي أولاً تُصبحُ... |