"حمّامِ" - Traduction Arabe en Turc

    • banyo
        
    • tuvalet
        
    • banyosu
        
    • tuvaletinde
        
    • banyosunda
        
    banyo dolabında kilitli. Open Subtitles هم يَحْبسونَ كَ دولاب حمّامِ. هنا المفتاحُ.
    Daha acemi olduğunu biliyorum ama bu yaptığın banyo adabına tamamen aykırı. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك جديد في هذا، لكن هذه حشمةُ حمّامِ غير مقبولةِ.
    Eskiden tuvalet duvarlarında telefon numaraları ve küfürlü beş dizelik şiirler olurdu. Open Subtitles أَتذكّرُ متى حيطانَ حمّامِ كَانتْ لأرقامِ الهواتف والقصائد الفكاهيةِ القذرةِ.
    Bir tuvalet duvarına yazılmak senin için sorun değil. Open Subtitles أَنْ يُكْتَبَ على a حائط حمّامِ لا شيء مهمَ إليك.
    Ultrasonik alkol banyosu ile ilgili bir sonuç göremiyorum. Open Subtitles لم شاهد في التقرير أي شي حول حمّامِ كحولِ فوق الصّوتيِ.
    Bu çılgınlık. Bir çift ucuz fahişe gibi evli bir erkeğin tuvaletinde saklanıyoruz. Open Subtitles هذا جنون، إختباؤنا في حمّامِ رجلٍ متزوّج، كعاهرتيْن رخيصتيْن.
    "Hazır Eddie", Aleattin'in banyosunda bir ay yaşayamayacağıma 20,000 bahse girdi. Open Subtitles إدي المستعدّ رَاهنَني 20 كبير أنا لا أَستطيعُ أَنْ بشكل مباشر في حمّامِ علاء الدين في الشّهر.
    Ve turuncu banyo havlusunu türbana çevirmiştim. Open Subtitles وحولتَ منشفةَ حمّامِ برتقاليةِ إلى عمامة
    Hayır, bir havlu ve bir banyo paspası ile bebekler gibi uyudum. Open Subtitles لا. كَانَ عِنْدي a منشفة وa حصيرة حمّامِ. نِمتُ كالطفل.
    Bir de banyo örtüsü. Open Subtitles وa صفحة حمّامِ.
    Sen bana çetendekilerin isim ve adreslerini ver, o çocuğu öldürdüğüne dair de bir itirafname imzala, biz de şu tuvalet işini konuşalım. Open Subtitles تَعطيني الأسماءَ طاقمِكَ، عناوينهم، إشارة a إعتراف ذلك قَتلتَ شريكَكَ، ونحن سَنَتحدّثُ عنهم a زيارة حمّامِ.
    Cladosporium, Cole'un banyosu gibi rutubetli kapalı alanlarda sıkça rastlanan bir küf mantarı türü. Open Subtitles Cladosporium، a قالب مُظلم وَجدَ عموماً في داخليِ يُباعدُ الماءُ مثل حمّامِ كول Judson.
    Mesela annemlerin banyosu? Open Subtitles مثل حمّامِ أبويِّ؟
    Ya da işimizi kulübün tuvaletinde görürüz. Open Subtitles أَو لَرُبَّمَا نحن سَنَعمَلُ هو في حمّامِ النادي!
    Kızlar tuvaletinde buldum. İçindekiler çok kötü, Bay Duvall. Open Subtitles وَجدتُه في حمّامِ البناتَ.
    Trent Moore'un banyosunda bulduğunuz ilaçlar antidepresan fakat ayrıca yeni başlayan şizofreniyi tedavi etmede de kullanılıyor. Open Subtitles الحبوب جَمعتَ مِنْ أرضية حمّامِ ترينت مور antidepressants، لَكنَّهم مستعمل أيضاً في المجموعةِ لمُعَالَجَة داءِ الفصام الصاعدِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus